Sazende Şunkin

Cuniçiro Tanizaki

En Eski Sazende Şunkin Gönderileri

En Eski Sazende Şunkin kitaplarını, en eski Sazende Şunkin sözleri ve alıntılarını, en eski Sazende Şunkin yazarlarını, en eski Sazende Şunkin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Galiba hayatımda karşılaştığım en ilginç hikâye kitabını okudum. Cuniçiro Tanizaki'nin 1933'de yazdığı bu eserin bu kadar şaşırtıcı olabilmesini neye bağlamak gerekir, gerçekten bilmiyorum. Çevirmen Oğuz Baykara, Sunuş yazısında Tanizaki için "gelmiş geçmiş bütün Japon yazarlar arasında edebiyatı "ölüm"den ve
Sazende Şunkin
Sazende ŞunkinCuniçiro Tanizaki · Can Yayınları · 2011184 okunma
Sadist
Genç dövmeci mesleğini yaparken bundan gizli bir haz ve keyif alıyordu. İğneleri her dürtüşünde, içi kıpkırmızı kanla dolup şişen yerlerin verdiği ıstıraba dayanamayarak feryat eden erkeklerin iniltilerini duymak ona büyük zevk veriyordu. Hatta bu insanlar ne kadar bağırır çağırırsa o kadar içi rahatlıyordu. Dövmecilikte özellikle turuncu renk ve tonlama işçiliği çok acı veren bir tür işlemdi. Böyle dövmeleri yaptırmak isteyen birileri eline düşmeye görsün, zevkten dörtköşe oluyordu Seikiçi...
Reklam
Hayat ve ölüm bir gelir bir gider... Burada ölmek, öte alemde doğmak demektir. Sadece yaşama önem verip deliler gibi mücadele etmenin anlamsız olduğunu biliyorum. Yoktan var olmakla varken yok olmak arasında bence hiçbir fark yok...
İlginç Tanımlama
Ayrıca, Konfüçyüs doğduğunda inek misali dudakları, kaplan pençesini andıran elleri, kaplumbağaya benzer sırtı, üç metreye yakın boyu ve krallara benzer vücut ve yüz hatları olduğu da bilinen rivayetler arasındadır... Bana kalırsa bu insan Konfüçyüs’ten başka biri olamaz.
Kadın
Ancak, Ei Ülkesinden ayrılmadan Konfüçyüs’ün söylediği son sözler şunlar oldu: İsterdim insanoğlu aklı mantığı bile... Ama serde kadın var, mantık bile nafile...
Bir sohbet esnasında şair Şato Haruo, “Körler akıllı, sağırlar soytarı gibi görünür,” demişti... Yalan da değil hani. Sağırlar başkalarının söylediğini anlamak için kaşlarını çatarlar, ağızlarını açarlar, gözlerini çevirirler, başlarını oraya buraya uzatıp dururlar. Bu halleriyle aptal gibidirler. Halbuki körler başları eğik sakin duruşlarıyla düşüncelere dalmış gibi görünürler. Ve ayrıca biz Uzakdoğu insanları gözleri yarı kapalı halde bütün insanları ve varlıkları bağışlayıcı bakışlarla gözetlemekte olan Buddha ve Bodhisattvalara alışkınızdır. Bu yarı kapalı gözler bizi bazen korkutsa da, bize tümüyle açık olan gözlerden daha müşfik, affedici ve huzur verici gelir.
Reklam
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.