Üstün İnsan

Şeceretü'l Kevn

Muhyiddin İbn Arabi

Şeceretü'l Kevn Quotes

You can find Şeceretü'l Kevn quotes, Şeceretü'l Kevn book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Çünkü “O” vardı, varlık yoktu. “O” şu anda, önce olduğu gibidir. Varlıkla bütünleşmez; ama varlıktan da ayrı değildir. Çünkü bütünleşme ve ayrılma sonradan olma (hadis) varlıkların sıfatıdır, öncesiz (kadim) varlığın sıfatı değildir. Çünkü bir bütünleşme ve ayrılma bir şeyin intikalini, bir yerden başka bir yere taşınmasını, dönüşümünü, zeval bulmasını, değişimini, başkalaşımını gerektirir. Bunların tümü de noksanlığın belirtileridir. Eksiksizliğin, kemalin değil.
Sayfa 31 - kitsan, pdf
Bu ağaçtan kökleri aynı, uzantıları ayrı iki farklı dal belirmiştir. Kök iradedir, dalı ise kudrettir.
Reklam
Şeceretü'l-Kevn'i okurken, zâtıyla eşsiz, sıfatlarıyla benzersiz olan Mutlak Hakikat'in, hiçbir tekrara düşmeksizin sonsuz bir ilim ve kudret ile her an farklı bir biçimde var ettiği âleme bakan hayret dolu bir muhayyile İle karşılaşırız. Kur'ân'ın, varlığı ilâhî bir faaliyet sahası olarak gösteren ve her şeyin sebebini "Ol !-kün” emri ile beyân eden âyetleri bu muhayyileyi hareketlendiren ilk unsur olmaktadır. Ol emrinin oluşturuculuğunu ya da kün emrinin kainatı inşasını tahayyül, bu ilâhî emrin bir çekirdeğe benzetilmesini netice verir. Sanki kün bir çekirdek, kainat bir ağaçtır. Çekirdek boy vermeye başladığında önce iki dal belirir, sonra bu dallar çoğalırlar. Varlık, irâde kökünden kudret dallarına doğru uzanır. Dallanıp budaklanmanın çoğalması, varlık düzeylerini arttırdığından ye bu süreç her düzeyde ayrı bir görünüm kazandığından bu dallar her boy verişlerinde ayrı bir hüviyet alırlar.
İz Yayıncılık, 2010, Hüseyin Şemsi Ergüneş tercümesi
Bu ağacın dallarından kimi sol tarafta kaldı, sapıklığı arzuladı, meyletti.
Varlığın tümü iki unsurdan meydana gelir. “OL” kelimesinin iki cüzünden çıkmıştır. Yani karanlık ve nur. Dolayısıyla hayrın tümü nurdan, kötülüğün tümü de karanlıktandır. Melekler topluluğu; nur unsurundan yaratılmışlardır; hayır onlardandır: “Allah’ın kendilerine buyurduklarına karşı gelmezler.” (Tahrim, 6) Şeytanlar topluluğu ise; karanlık unsurundandır; kötülük onlardandır. Adem ve çocuklarına gelince; onların tıynetleri karanlık ve nurdan yaratılmış, unsuruna hayır ve şer, yarar ve zarar birlikte eklenmiştir; zatı, marufu ve münkeri kabul edebilecek özellikte var edilmiştir. Dolayısıyla hangi cevher ona galip gelirse, ona nispet edilir. Eğer nur cevheri karanlık cevherinin üstüne çıkarsa, ruhaniyeti cismaniyetine karşı belirginlik kazanırsa meleklerden üstün olur ve feleklerin üzerine çıkar. Şayet karanlık cevheri nuruna üstün gelirse, cismaniyeti ruhaniyetini alt ederse şeytanlardan daha öte olur, onlardan ileri gider.
Reklam
Allah (cc), Duyuları kalbin elçileri kılmıştır.
"Kulak bir elçidir, aynı zamanda casusudur. Göz bir elçidir, aynı zamanda muhafızıdır. Dil bir elçidir, aynı zamanda tercümanıdır."
Sayfa 46 - Kitsan YayıneviKitabı okudu
Ey nefis! Ey zorlukla genişlik arasındaki berzah!
Ya (farkında olmadan) ıslandıysak yağmuruna:(?
Enâniyyet : (Enâniyyet) Benlik. Kendine güvenmek, gurur. Hodbinlik. Sadece kendine taraftarlık. Her yaptığı işi kendinden bilmek.
Sayfa 11 - e-kitap
II. Şeceretü'l-Kevn Müellifi: İbn Gânim el-Makdisî
...... Şeceretü'l-Kevn'in İbn Arabî'ye atfedilmesinde yadırganacak bir şey yoktur: Çünkü fikirleri, üslup ve anlatım, konunun işlenişi ve varılan sonuçlar bakımından örtüşen bir muhayyilenin varlığı sözkonusudur. Bu örtüşen muhayyile sebebiyledir ki sadece Şeceretü'l-Kevn değil Madisî'nin Teflîsü'l-İblîs'i de İbn Arabî'ye nisbet edilmiştir.
Sayfa 28 - İz Yayıncılık, 2010, Hüseyin Şemsi Ergüneş tercümesi
277 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.