Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar üçlemesinden sonra daha da eski klasikleri yeniden okuma ve yenilerini keşfetme hevesine kapılıp kendimi şimdilik 450 kitaplık bir maceranın içinde buldum.
2024 Şubat - 17 kitap
1.
Okuduğum ilk kitaplardan biriydi. Resimler ve hikayeler ben de derin izler ve büyük bir okuma aşkı bıraktı.... Kim bilir belki de ilk kitap çok önemlidir.
Hans Christian Andersen
~KENDİMCE~
Her bir canlıda, her bir organizmada ayrı ayrı binlerce gigabaytlık bilginin mevcut olduğu daha önceki yıllarda açıklanmıştı. Amerika'daki bir üniversite ise insan DNA'sına (1 gramlık DNA) 700 terabayt veri depoladığını da açıkladı. Bunu nasıl yaptıklarını bilmesem de gelişen moleküler biyolojideki gen teknolojisinin bunu sağladığını biliyorum. Yani tüm bilgi için kanın tamamına bakmaya gerek yok. İğne ucundaki bir kan damlası da bunu sağlayabiliyor. İnsanın kendisine ait olan bilgi, iğne ucundaki bir kan damlasından öğrenilebiliyor.
Aynı şekilde; hayvanların, bitkilerin bilgisini de öğrenebilmek için küçük bir parça ya da küçük bir damla yeterli oluyor. Evrende bir zerre olan dünyada bir zerre olan insanın, hayvanın, bitkinin ya da toprağın ve taşın bilgisi, onların zerrelerinden öğrenilebiliyor.
Şimdiki zamandaki bilim, bu bilgide düzenlemeler, değiştirmeler yapma girişiminde. DNA'daki, gendeki mevcut olan bilgiler yeniden düzenlenerek farklı özelliklerde canlılar oluşturmak isteniyor ya da mevcut olan özelliğin niteliği değiştirilmek isteniyor. Yapay evrim, yapay adaptasyon, yapay seçilim...
Bir de farklı canlıların DNA'larını birleştirmek mümkün olursa sonunda neler olur? Ne ortaya çıkar kim bilir? Mitolojik canlılar gerçek olabilir mi?
Ürpertici...
「 Serhat Şahiner 」
@SerhatSahiner
·
2yıl
"Bir Fark Var" Masalı
"... bilgi insanın kanına işlemiş olduğu gibi, bitkinin de yaprağına işlemiştir."
Sayfa 73 - T.İ.B. Kültür Yayınları E-KitapKitabı okudu
Hans Christian Andersen
~KENDİMCE~
Herbokolog: Özellikle son zamanlarda daha çok ortaya çıkan, her konuda konuşan ve yorum yapan tiplerdir. Siyaset, spor, ekonomi, sanat, edebiyat, güvenlik... Hepsi hakkında engin bilgilere sahiplermişçesine konuşurlar. Konuşurken öyle bir tavırları da vardır ki; onları dinleyen saf, cahil insanları kendilerinin bir dahi olduğuna inandırırlar. Böyle kişilerin ve onlara inananların akılları yoktur, fikirleri vardır.
'Açıklamak' kelimesinin anlamı: Bir şeyi ayrıntılarıyla anlatmak, bilgi vermektir. Konu, nesne, olay... gerçekten bilinmiyorsa onun hakkında neye dayanarak açıklama yapılabilir ki? Sadece tahminlerde bulunarak bir şeyler söylenebilir. Bunun için de o şey hakkında az da olsa bir şeyler biliniyor olunmalı, düşünmüş olunmalıdır.
Bunun için bilginler her konuda konuşmazlar, her konu hakkında yorum yapmazlar. Çünkü bildikçe, öğrendikçe bilmedikleri şeylerin çok daha fazla olduğunu görürler. Aslında bunun için illa bilgin olmaya da gerek yoktur. Kendini bilen herkes bildiklerinin sadece denizde bir damla su olduğunu bilir zaten.
"İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır"