Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
Orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm
Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde
Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer
Göklerin en mavisi buğdayların üzerinde
Dört şaşkın gözümüz için tek bir ormana.
birbirine gönülden bağlı iki çocuk için bir kumsala.
bizim apaçık duygudaşlığımız için ezgili bir eve,
indirgendiğinde dünya, işte o zaman bulacağım sizi
Ölüm gelecek ve senin gözlerine bakacak
sabahtan akşama dek,uykusuz,
sağır,eski bir pişmanlık
ya da anlamsız bir ayıp gibi
ardını bırakmayan bu ölüm.
Bir boş söz,bir kesik çığlık,
bir sessizlik olacak gözlerin: