Salâh Birsel edebiyata 1937 yılında "Gündüz" dergisinde yayımlanan şiirleriyle girdi. Şiirleri öncelikle zekâya ve ince alaya yaslanan, yergi ağırlıklı yapıtlardır. Birsel'in şiir dilinde uyguladığı zorlamalar, alışılmışın dışında deyişler de bu yönünü vurgulamayı amaçlar. 1960 yılından sonra uzun denemelere ağırlık veren Salâh Birsel, günlük konuşma dilinin az bilinir sözcük ve deyimlerini, kendi yarattığı ilginç deyişleri ve şiirine egemen olan alaycı tavrı bol bol kullanarak ilgiyle okunan yazılar yazdı. "Salâh Bey Tarihi" adını verdiği bir dizi kitapta İstanbul kahvelerini, Beyoğlu ve Boğaziçi'nin sanat ve edebiyat ağırlıklı çevrelerini aynı hareketli dille anlattı. Benzersiz bir denemeci ve üslupçu olarak yaygın bir ün kazandı. Çağcıl şiirimizin bu büyük ustası 1990'larda büyük bir coşkuyla yeniden şiire döndü.