Geriye tek bir hoş düşünce kalmıştı, o da onu sevmiş, bakışlarıyla bunu belli etmişti, ismini bilmese de ruhunu tanıyordu ve belki de ne kadar gizemli olursa olsun bulunduğu yerde Marius’u sevmeye devam ediyordu. Onu nasıl düşünüyorsa o da düşünüyor olamaz mıydı? Bazen seven her yüreğin yaşadığı o tarifi imkansız anlarda, sadece kederle dolu zihninde sevincin belli belirsiz titreşdiğini hissetti.