Zenginleri özendirip teşvik ediniz.Fakirleri ise koruyup gözetiniz . Sefaleti ortadan kaldırınız.Zayıfın haksız yere daima kuvvetli tarafından kötü muamele görmesine bir sınır tayin ediniz.
*
Karanlık baş döndürücüdür. İnsana aydınlık gerekir. Göz karanlıklara bakınca zihin bulanır.Tam olarak seçilemeyen derinliklerde düşsel bir gerçeklik belirir.
*
Daha eskilere gitmeden, XIV. Louis dönemini ele alalım, kral haklı olarak bir donanma oluşturmak istiyordu. Fikir güzeldi. Ama bunu uygulamaya geçirmek için kullanılan yönteme bakalım. Rüzgârın oyuncağı olan yelkenli geminin yanında, gerektiğinde yedeğe çekilen, kâh kürekle, kâh buhar gücüyle istediği yere giden bir gemi olmazsa donanmadan söz edilemez; o zamanlar günümüzün buharlı gemilerinin işini kadırgalar görüyor, bu yüzden kadırgalar inşa etmek gerekiyordu, ama kadırga kürek mahkûmları olmadan harekete geçemeyeceği için kürek mahkûmlarına ihtiyaç vardı. Colbert taşradaki yöneticilerden ve parlamenterlerden ellerinden geldiğince kürek mahkûmu yaratmalarını istiyo ve üst düzey yöneticiler ile yargıçlar bu görevi keyifle yerine getiriyorlardı. Ayin alayı geçerken şapkasını çıkarmayan biri Protestanlık suçlamasıyla kürek mahkûmiyeti cezasına çarptırılıyordu. Sokakta on beş yaşında, yatacak yeri olmayan bir çocuğa rastlandığında hemen küreğe gönderiliyordu. Ulu hükümranlık, büyük yüzyıl.
Eski rejimi olaylarla yıktık, ama fikirlerde tamamıyla ortadan kaldıramadık. Suiistimalleri yıkmak yetmez, örf ve âdetleri de değiştirmek gerek. Değirmen artık yok, ama rüzgâr hâlâ esiyor.