Sefiller (4 Cilt Takım)
Victor HugoNewest Sefiller (4 Cilt Takım) Reviews
You can find Newest Sefiller (4 Cilt Takım) quotes, newest Sefiller (4 Cilt Takım) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Fransa'da fakir halkın çektiği sıkıntıları yansıtan ve o dönemin tarihi hakkında bilgi veren çarpıcı bir roman.
Roman da sırf "EKMEK" çaldığı için 19 yıl kürek mahkumiyetiyle cezalandırılmış bir adamın (jean valjan) hayatına tanıklık ediyoruz.
Tanrı - Din- vicdan gibi konular üzerinde zihin çatışması yaşayan jean valjan'ın pikoposla karşılaştıktan sonra hayatının değişmesi "VİCDAN" duygusunun canlanması ve tanrıya yöneliş sürecini anlatıyor.
Sınıflar arası farku göz önüne seren HUGO
Adalet, Eşitlik isteyen halkı, çıkardıkları ayaklanmaların devrim olarak nitelendirilmesi sürecini işlemiş.
Asıl "SEFİLLER" in vicdandan yoksun bencil ve düşüncesiz burjuva halkı olduğunu vurgulamıştır.
"Bir yurttaşın özgürlüğü diğerinin özgürlüğünün başladığı yerde biter."
Okumadım kitabı, yaşadım. Tam anlamıyla bir klasik. Hissediyorsunuz. Siz de öfkeleniyor, üzülüyor, endişeleniyor, korkuyor, mutlu oluyorsunuz. Karakterler o kadar iyi işlenmiş ki ve kader karakterler arasındaki bağın üzerinde öyle oyunlar oynuyor ki şaşırmamak elde değil. Bazı bölüm sonlarında çok heyecanlandım. İyi ki böylesi değerli kitaplar var. İyi ki onlardan birini daha okudum.
Öncelikle bu eseri aslında ne kadar anlatmaya çalışsam kelimelerin, sözlerin anlamsız kalacağını belirteyim. Bir eser bu kadar mı duygu yüklü olur, bu kadar mı ahlak felsefesiyle yoğrulmuş olur. Kitabın baş kahramanı Jean Valjean gerçekten unutulmaz bir kahraman. Onu unutulmaz yapansa kesinlikle Mösyö Bienvenü'dür. Kitabı bence ölümsüz yapan kısmı ne sefil hayat yaşamı ne Marius ile Cosette aşkı ne de Eponine'in duyduğu karşılıksız sevgi bence bu kitabın beni en derinden vuran kısmı insanın kendi vicdanıyla yüzleşmesinin verdiği o muhteşem mücadeledir. Hele bir bölümü var ki 1.cilt 263. sayfadaki '' Kafatasındaki Fırtına'' beni benden almış saatlerce düşünmeme yol açmış bir bölümdür. Nerdeyse bölümün yüzde 50 sini kalemle altını çizmişimdir. Bundan hariç beni çok sarsan diğer şeylerden biride Fantine'nin acınası hayatıdır. O kızı için fahişelik yapması, dişlerini çektirmesi ,saçlarını satması gerçekten çok derinden üzmüştü beni.Daha da birçok böyle sahnelerle dolu duygu yüklü bir kitap. Ara ara bazı bölümlerde akışı bozup Fransız tarihi ile ilgili bana baya ağır gelen sıkıcı yerlerde vardı lakin onları da okudum atlamadan. Biraz ön yargılı olacak belki ama ben ileriki hayatımda beni böyle etkileyen başka bir kitabı okuyacağımı sanmıyorum.
Okumadan önce gözümü korkutan bir eserdi ama tam aksine okurken çok keyif aldığım, asla bitmesin istediğim bir eser oldu. Kitabı okurken Victor Hugo her duyguyu yaşatıyor bize. Özellikle sefaleti konu alan kitapta farklı toplumsal ve bireysel konulara da değinilmiş. Namık Kemal'in sürgün yıllarında okuduğu son eser olması da beni ayrı meraklandırmıştı. Konusuna değinecek olursam yiğenleri aç kalmasın diye ekmek çalan Jan Valjan uzun seneler boyunca kürek mahkumu olarak yaşamını sürdürür. Hapisten çıktıktan sonra yine kürek mahkumu olarak yaşamak zorundadır. Kürek mahkumu sıfatı yüzünden kimsenin onu köyde ve handa misafir etmek istemediği için son çare psikoposun evine gider. Burada da boş durmaz ve hırsızlık yapmaya kalkışır. Psikopos ona öyle bir ders verirki Jan Valjan' ın hayatı için bir dönüm noktası haline gelir. O olaydan sonra Jan Valjan artık Jan Valjan değildir. Hayatı, hayata bakış açısı tamemen değişir.
Gerek konusu gerek anlatım tarzı ile muhteşem bir kitaptı. Beni duygulandıran ilk kitap olabilir. Sonunu okurken Jan Valjan'ın tüm hayatını ve yaşadıklarını tekrardan okuyor, hissediyorsunuz. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
#sefiller
Dünyada yazılmış ilk sosyal roman olma özelliği taşıyan bu eser 1862de yayımlanmıştır. Ve ben şimdi okudum... Elit tabakadan olmayan kesimin yaşadığı sefillik konusuyla beraber başka konulara da değinilmiş. Dünyanın ne kadar küçük olduğunu Sefiller’de attığımız adımlardan anlıyoruz.
Sırf yeğenlerinin karnını doyurabilmek için ekmek çalan ve19 yıl kürek mahkumuna çaptırılan Jan Valjin'in hayatını ,yaşamın gerçeklerini, iyilik ve kötülük gibi kavramların arka planında ki gerçekleri görmenize katkı sunuyor, intikam almanın en güzel yolunun ona iyilik yapmak olduğunu, sen bıraksan da geçmişin senin peşini bırakmayacagini tokat gibi çarpıyor Victor Hugo...
Herkese iyi okumalar diliyorum..
Okumayanlar okusun
*
Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.
*
"Ölmek dert değil, esas korkunç olan yaşamamak."
*
''Kalabalıklar daima tehlikelidir. İçlerinde mutlaka ruhlarını ucuza satan alçaklar bulunur.''
#kitapyorumu #kitapalıntıları #kitapsızkalsaydık #kitapokumalistesi #kitaptanıtımı #kitapsatışı #kitaptavsiyesi #kitapkurdu #okudum #okumakiçin #huzurkitaplarda #hadiokuyalım #victorhugo #okuyoruz
Ailesini doyurmak için ekmek çalan ve19 yılını kürek mahkumu olarak geçiren Jan Vailjen’in cezaevinden çıktıktan sonra kendisine yapılan bir iyilik üzerine vicdanının onu nasıl dönüştürdüğünü, çaldığı gümüş iki şamdanın kendisine hediye verildiğini söyleyerek ruhunun bir rahip tarafından nasıl satın alınabildiğini ve yaşadığı uzun bir ömür boyunca vicdanının sesinden asla uzaklaşmayan, tüm servetin dürüstlük ve iyilik olduğunu inanarak yaşayan koca bir çileli ömürün hikayesi..
Büyük bir keyifle okuduğum eserde duyguların depreştiğini, ruhumuzun derinliklerinde saklı olan insani erdemlerimizi, bizi vicdanımızla baş başa bırakarak hatırlatırlattığını hissettim..
