Muhteşemdi.. Jean Valjean'ın devam eden macerasına Cosette, Mairius, Javert, Gavroche'un maceraları da karışıyor ve soluksuzlaşıyor roman. İyi insan kimdir? Birine iyi bir insandır diyebilmenin ölçütü nedir? Soruları üzerine yoğun bir düşünce başımı ağrıttı. Kim daha iyi? Diye sordum birçok kez.. Her bir karakter beni apayrı bir şekilde şaşırttı. Hepsinin yeri apayrı.. Kısacık tanıdığım ve kıyamadığım Gavroche nedense daha bir başka yere yerleşti.
Sadece kişiler üzerinden gelişen olayları değil, önemli bir tarihi ve sosyolojik incelemeyi de aktarıyor roman bizlere. Tarih bilgisini daha olay aktarımı sürerken, yerinde yaptığı eleştiriler ile günümüze dair bile çıkarımlara ulaşabiliyor insan. Bu kısımda yazarın daha önce okuduğum 'Notre Dame' in Kamburu' ile kıyas yaptım ve Notre Dame'de daha çok yoğun bir Paris tasviri, betimlemeleri okurken, Sefiller'de tarihi gelişmeler (Fransız devrim ayaklanmaları, Waterloo Savaşı vb.) ve bu olayların sosyolojik ve psikolojik etkileri, incelemeleri mevcuttu. Tarih anlatımı konusunda ise Tolstoy-Savaş ve Barış'tan farklı. Tolstoy daha bilimsel, eleştirel tarih bilimi üzerinden akademik yargılarda bulunurken Hugo daha çok olay aktarımı ve insanlar üzerine etkisinden bahsetmiş. Velhasıl severek okuduğum, harika bir seri idi. 2. Cildi kişi ve karakterleri daha iyi yerleşmiş olduğu için ilk cilde kıyasla daha çok severek okudum.