Şehir Hakkı

Henri Lefebvre
habitatın mantığı-habitatın hayali
Müstakil ev parsellerini ve “yeni toplu konutları” ele alırsak, bunlardan her birinin (kısmi) bir anlamlandırma sistemi oluşturduğunu ve her birini üst- belirleyen bir başka sistemin aralarındaki karşıtlıktan yola çıkarak yerleştiğini zaten biliyoruz. Örneğin müstakil evlerde yaşayanlar kendilerini habitat imgelemi içinde algılar ve kavrarlar; “toplu konutlar” ise habitat’ın mantığını oluşturur ve kendilerini bu kısıtlayıcı rasyonelliğe göre algılarlar. Aynı zamanda, müstakil evlerden oluşan kesimler, pratiğin hayaller ve göstergelerle donattığı, habitatın ve gündelik hayatın kendine değer biçtiği referans olur.
Tüketim toplumu öğelerinin alandaki düzeni, mutlu olma emri. İşte, mutluluğumuzun çerçevesi, dekoru, düzeneği budur. Sunulan mutluluğu alıp kendi mutluluğunuz yapma fırsatını yakalamayı bilmiyorsanız, demek ki... Israr etmek yersiz!
Reklam
Şehir sadece dil değil, aynı zamanda pratiktir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Son söz
Zanaatkârlıkla, vasıf ve “nitelik’le birlikte yapıt da silindi, neredeyse yok oldu. Bu değerli depo, yapıt duygusu nerededir? İşçi sınıfı yapıt duygusunu nerede bulacaktır da üretici zekayla ve pratik anlamda diyalektik akılla birleştirerek üst düzeye taşıyacaktır? Yapıt duygusunu içerenler bir yandan felsefe ve bütün felsefi gelenek, diğer yandan bütün olarak sanattır (meziyetlerinin ve armağanlarının radikal eleştirisiyle birlikte).Bu durum, ekonomik devrimin (toplumsal ihtiyaçlara yönelik planlama) ve politik devrimin (devlet aygıtının demokratik denetimi, genelleşmiş özyönetim) yanı sıra, kalıcı bir kültürel devrim gerektirir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Zaman, geri dönüşsüz olanı yaratmasa bile, onarılması güç olanı yaratabilir. İnsanlık ancak çözebileceği sorunları önüne koyar.
Sanki klasik hümanizmanın ölümü insanın ölümüyle özdeşmiş gibi, yakın dönemde büyük çığlıklar atıldı: "Tanrı öldü, insan da."
Reklam
"İnsanlık ancak çözebileceği sorunları önüne koyar, der Marx."
Sayfa 161
"Faniler, toprağı kurtarırken, tanrıları beklerken... Kendi varlıklarını, koruma ve kullanıma yöneltirken , ikamet ederler..." Filozof ve şair Heidegger mesken' den böyle söz eder.
şehir-kentsel ayrımı
maddi morfoloji ile toplumsal morfolojiyi ayırt etmenin hem yeridir, hem de gereği vardır. Belki de burada, mevcut,dolaysız gerçeklik, pratik-duyusal, mimari veri olan şehir ile düşünce tarafından tahayyül edilmesi, inşa veya yeniden inşa edilmesi gereken ilişkilerden oluşan toplumsal gerçeklik olan kentsel arasında bir ayrım yapmamız gerekir. Bununla birlikte, bu ayrım tehlikeli görünür ve önerilen adlandırma risksiz kullanılamaz. Bu şekilde belirtilen kentsel, topraktan ve maddi morfolojiden geçiyor, hayali bir tür aşkınlık içinde bağlardan ve kayıtlardan özgürleşerek kendiliklerin, tinlerin ve ruhların spekülatif varlık tarzına göre şekilleniyor gibidir. Eğer bu terminoloji benimsenirse, şehir ile kentsel arasındaki ilişkiler, ayrılıktan da kaynaşmadan da kaçınarak, metafizikten de duyusal dolayımsızlığa indirgemekten de uzak durarak, çok büyük bir özenle belirlenmelidir.
Şehir ve kentsel gerçeklik kullanım değerine bağlıdır. Mübadele değeri ve sanayileşme yoluyla metanın genelleşmesi ise kullanım değerini yok etme eğilimindedir.
Reklam
"Gündelik hayat bir peri masalına benzer. 'Mantonu girişteki vestiyere bırakırsın ve hafiflemiş bir halde, çocukları alışveriş merkezinin kreşine emanet ettikten sonra alışveriş yapabilir, dostlarınla buluşabilir, birlikte bir kadeh bir şey içebilirsin...' "
Sayfa 43
"Algılanabilir (okunabilir) bütün kentsel gerçeklik kayboldu: sokaklar, meydanlar, anıtlar, buluşma mekanları. Toplu konut inşaatçılarının hıncına, çileci beğenilerine, meskeni habitat'a indirgemelerine kafeler (içkili lokantalar) bile hedef olmuştur."
Sayfa 38
İnsanlık ancak çözebileceği sorunları önüne koyar, der Marx. Kimileri günümüzde insanların ancak çözümsüz sorunları önlerine koyduklarını düşünüyor. Bu kişiler aklı inkar ediyorlar. Ama belki de çözülmesi kolay sorunlar vardır; çözümleri de burada, yakınımızdadır fakat insanlar bu sorunları önlerine koymazlar.
Sayfa 161Kitabı okudu
İnsanlık ancak çözebileceği sorunları önüne koyar, der Marx. Günümüzde kimileri insanların ancak çözümsüz sorunuları önlerine koyduklarını düşünür. Ama belki de çözülmesi kolay sorunlar vardır; çözümleri de burada, yakınımızdadır fakat insanlar bu sorunları önlerine koymazlar.
Sayfa 161Kitabı okudu
Zaman, geri dönüşsüz olanı yaratamasa bile, onarılması güç olanı yaratabilir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Resim