Hatıralar ve hafıza bize bir yurtluktur; hem yaylak hem kışlaktır. Ama hangi hafıza, hangi hatıralar? Siyasi, iktisadi ve kültürel dayatmaları, sanayileşme ve şehirleşme dışında geçmişine sürekli sünger çekilen bir hafıza neleri barındırabilir? Yıkıntılar arasında bize sadece bir “yıkılmışlık” duygusu eşlik edebilir.