İnsanların diline benziyor şehirlerin dili de. Şehre hükmeden ruh, kendine has bir dil ile sesleniyor. Ehemmiyet göstermek icap ediyor. Dilin muhafazası ne kadar kutlu ve ehemmiyetli ise şehrin varoluşunda değil unsuru da önemlidir. Dili yabancılaştırırsanız kendinize ve şehrinize de yabancı kalırsınız. Dile sahip çıkmak demek şehrin de sokakların da yaşanılan ülkenin de sahibi olmak demektir. Dil; ülkenin, vatanın, bayrağın, havanın, suyun, insanın, toprağın, inancın, imanın kendisidir. Dili ihanet vatana ihanettir. Ülkeye, bayrağa, havaya, suya, insana, toprağa, inanca ve imana ihanettir. Dide dikkat etmemek anaya ataya sırt dönmek yabancılaşmak demektir. Düzgün kullanan saygınlık kazanır. Dili eğip büken diline sahip çıkmayan eğilir ve bükülür. Türkçemizin bize taşıdığı asırlar, insanlığın varlığından kıymet ve kültürel zenginliğimizden haberdar eder ki büyük Türk coğrafyası bize en kıymetli insanî değerlerimizi getirmiştir. Dolayısıyla dilimiz vatanımızdır, dilimiz dinimizdir.