Şehir ve Yıldızlar

Arthur C. Clarke

Şehir ve Yıldızlar Sözleri ve Alıntıları

Şehir ve Yıldızlar sözleri ve alıntılarını, Şehir ve Yıldızlar kitap alıntılarını, Şehir ve Yıldızlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Uzun bir yol gelmiş gibiyiz, ama ne kadar uzak olduğu hakkında hiçbir fikrim yok."
Başarıyı elde etmenin, uzun zamandır arzulanan bir amaca sonunda ulaşıldığını ve hayatın artık farklı amaçlara göre yönlendirilmesi gerektiğini bilmenin bambaşka bir hüznü vardır.
Reklam
Alvin, insanoğlu uzun zaman önce ölümsüzlüğün peşinde koştu ve onu sonunda elde etti. Ölümün ortadan kalktığı bir dünyada yaşamın da ortadan kalkacağını unuttular. Yaşamını sonsuza dek uzatabilme gücü bireyi memnun etse de ırka durgunluk getirdi.
İnsanlar güzelliği birçok değişik şekilde aramışlardı. Ses dizilerinde, kağıda dökülmüş satırlarda, taşların yüzeylerinde, insan bedeninin hareketlerinde, uzaya yayılmış renklerde.
“Bizi iki korkudan, ölüm korkusundan ve uzay korkusundan koruyacak bir sığınağa ihtiyacımız vardı. Hastalıklı bir toplumduk ve Evren'de başka bir rolümüz olsun istemiyorduk, bu yüzden onu yok saydık. Yıldızların arasında patlak veren kaosa tanık olduk ve huzurla istikrara özlem duyduk. Bu yüzden Diaspar'ın kapanması gerekti, böylece
Aklı yorum yapmadan her şeyi emen bir sünger gibiydi.
Reklam
Alvin Diaspar'da sevgiyi tanımıştı, ama şimdi en az onun kadar değerli olan ve yokluğu halinde sevginin asla en yüksek doyumuna ulaşamayacağı ve sonsuza kadar eksik kalacağı bir şeyi öğreniyordu. Şefkatti bu.
Sağ taraftaki ağaçlardan birdenbire keskin, yüksek sesli çığlıklar geldi ve küçük, telaşlı bir grup yaratık ormandan fırlayıp Alvin'in çevresini sardılar. Hayretten donakaldı, gözlerine inanamıyordu. Karşısında duran şey kendi dünyasında öyle uzun zaman önce kaybolmuştu ki, adı mitoloji diyarında geçiyordu. Hayat bir zamanlar böyle başlamıştı; bu gürültücü, hayret verici yaratıklar insan çocuklarıydı.
Saf zihin yaratıldı ama ya kontrolsüzdü ya da diğer kaynaklardan da anlaşıldığına göre maddeye tamamen düşmandı. Yüzyıllar boyunca evreni harap ettikten sonra anlayamadığımız güçler tarafından kontrol altına alındı.
...bir kaşifti ve tüm kaşifler yitirdikleri bir şeyi ararlar. Buldukları çok enderdir, bunun onlara aramaktan daha büyük mutluluk getirmesi ise daha da enderdir.
Reklam
Jeserac uzun bir süre açık gökyüzünün gizem ve güzelliğini izledi ve bir an için korkunun ruhuna dokunduğunu hissetti. Yukarıdaki bu mavi kubbenin ince bir kabuk bile olmadığının ve ardında tüm sırları ve dehşetiyle uzayın olduğunun bilinciyle kendisini çıplak ve korunmasız hissediyordu.
Aşağıda Diaspar'ı görünce evine geldiğini anladı. Evren ve sırları onu ne kadar çağırırlarsa çağırsınlar, burada doğmuştu ve buraya aitti. Burası onu asla tatmin etmeyecekti, yine de her seferinde buraya dönecekti. Bu basit gerçeği öğrenmek için Galaksi'nin yarısını gezmişti.
insanlık belli bir uygarlık düzeyine bir kez ulaştıktan sonra hiçbir zaman gerçek anlamda güçlenemeyen soyutlanmış tarikatlar, her ne kadar öğretileri çılgınca da olsa, çağlar boyu ortaya çıkmaya devam etmişler ve her zaman birkaç taraftar bulmuşlardı. Kargaşa ve düzensizlik dönemlerinde güçlenerek büyümüşlerdi, Geçiş Yüzyılları'nda büyük bir akıldışılık furyasının patlak vermesi şaşırtıcı değildi. Gerçek yıpratıcı olunca insanlar teselliyi mitlerde aramışlardı.
Yol tepenin dibinde, güneşi neredeyse saklayan büyük ağaçların arasında kayboluyordu. Gölgelerine doğru ilerlerken onu koku ve seslerden oluşan garip bir karışım karşıladı. Yaprakların arasındaki rüzgarın hışırtısını tanıyordu, ama buna kendisine hiçbir şey ifade etmeyen binlerce belli belirsiz gürültü de karışıyordu. Bilmediği kokular üzerine üzerine geliyorlardı, ırkının hafızalarından bile silinmiş kokular. Koku ve renklerin sıcaklığıyla bolluğu ve görünmeyen milyonlarca canlının varlığı ona neredeyse fiziksel bir şiddetle çarpmıştı.
Şehrin labirentlerinde kaybolması tehlikesi de yoktu, zira kendi ayak izlerini kolayca takip edebilirdi. En karmaşık labirentlerden bile çıkabilmesini sağlayan içgüdüsel bir yetenek İnsan'ın şehirlerde yaşamaya başladığından beri elde ettiği özelliklerden sadece biriydi. Nesli uzun zaman önce tükenmiş olan sıçanlar da tarlaları terk edip insanların arasına karıştığında benzer yetenekler edinmek zorunda kalmıştı.
278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.