Şehirler Kitabı

Guillermo Cabrera Infante

Newest Şehirler Kitabı Quotes

You can find Newest Şehirler Kitabı quotes, newest Şehirler Kitabı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski'nin Kumarbaz'ındaki İgrok, bir kumarbazın ruhani yaşamını ve ölümünü hikaye eder; aslında mecburen yazar olan kumarbazın kendi yaşamıdır anlattığı. Kumar borçlarını ödemek ve oynamayı sürdürebilmek için roman yazmak zorundaymış. Dostoyevski yazmaya ara verdiğinde kumar oynarmış. Öldüğünde korkunç bir borç batağı içindeymiş. Ne demişler? Kaybeden hiçbir şey almaz.
Sayfa 208Kitabı okudu
Dünyayı miras alanlar, uysal topluluklar değil, yığınlardır.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Tarih meraklısı bir adam değilimdir, hatta tam tersiyimdir; yine de geçmişte nasıl olup da 'Torcello'da 40.000 kişinin yaşayabildiğini, bunca insanın bu denli minik bir adaya nasıl sığabildiğini merak ettim. Yaşayabilmişler işte. Yaşayamamışlarsa bile, yapmışlar bir şeyler.
Sayfa 160Kitabı okudu
Kim takar Papalık fermanını?
Kayanın en şöhretli sakini, orayı son sığınağı olarak mesken tutan ve ölümüne değin orada sürgün hayatı yaşayan Papa XIII. Benedictus olmuş. XIII. Benedictus, papalığın merkezinin Roma değil, Peniscola olduğunu ilan etmiş, böylelikle de kayalığın kuşatılmasına neden olmuş. Bu duyurunun hemen ardından Papa, Papalık karşıtı ilan edilmiş. Şöhreti, kutsal bir leke olmuş. Kim takar Papalık fermanını? Luna soyadlı bir İspanyol olan ve İspanya'da Papa Luna denilen Benedictus, derhal kendi şerefine bir kule diktirmiş; bu kule bugün Torre de la Luna, yani Ay Kulesi olarak bilinir. XIII. Benedictus bu kayanın üstüne kilisesini yaptırmak yerine, kayayı güçlü bir kaleye, bir kurnazlık kulesine dönüştürmüş: Denizin kıyısında bir papalık. Tüm bunlar XIII. yüzyılda olup bitmiş, ama yarımadada yaşayan hiç kimse meczup papayı unutmamış.
Sayfa 155Kitabı okudu
Londra ölümsüz bir kent değildir, ama dayanır. Iulius Caesar devrinde Londra yoktu. Kısa süre sonra Claudius tarafından kuruldu. O zamanlar adı Latince Londinium idi; bu ad, Fransızların ve İspanyolların kullandığı Londres sözcüğünden daha hoş bir ezgiye sahip değildir. İtalyanlar Londra derler. Alondra kanatlarını Thames'in üstüne gerer, işte sana Londra Köprüsü; bir zamanlar ahşaptandı, şimdiyse sağlam taştan. Roma'ya savaş açan Boadicea adındaki kadın, Londra Köprüsü dahil bütün köprüleri yakıp yıktı, döVüşerek can verdi. Kent sonuçta Romalılara da yar olmadı ve Fatih William 1066'da İngiltere'yi kuşatıp kenti alana değin Anglikanların, Saksonların ve zarif bir Kelt kadının elinde kaldı. Londres işte böyle London [İngilizce Londra] oldu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Bir başka İngiliz ozanı Shelley de şöyle yazmış: "Cehennem, Londra'ya çok benzeyen bir kenttir." Shelley böyle derken, bir değil birkaç nedeni vardı. İlk karısı Londra'da intihar etmiş; evimin bulunduğu sokağa komşu olan Hyde Park'taki The Serpentine havuzunda boğularak ölmüş. Trajedi ve güldürü karışımı bu olay (kimse bir kaşık suda boğulmaz) Shelley'i kötü etkilemiş. Ama ozan da boğulunca (aynı kaderi paylaşmaları ilginç değil mi?) Frankenstein 'ı yazan ikinci karısı Mary Shelley, (bu da pek rastlantı sayılmaz herhalde) ozanın teşrih edilmiş yüreğini, komik ve incelikli bir takıntıyla olsa gerek, yazı masasının üstüne koymuş.
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.