Bir Ülkücünün Hayatı

Şehit Nejdet Koçak Albümü

Türk Yurdu Dergisi

undefined Şehit Nejdet Koçak Albümü Sözleri ve Alıntıları

undefined Şehit Nejdet Koçak Albümü sözleri ve alıntılarını, undefined Şehit Nejdet Koçak Albümü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başından attı gitti Kayığı battı gitti Bu sevda pazarında Yâr meni sattı gitti
Reklam
"Olur mu hiç ağabey! Irak'taki çocuklarımızı, kardeşlerimizi nasıl sahipsiz bırakabiliriz? Kerkük'ü ikinci bir Kıbrıs durumuna düşürmemeliyiz! Ben, gitmek mecburiyetindeyim. Tahsilim bittiğine göre, doğduğum topraklara dönmeliyim artık!"
Ve bir koca çınar, en körpe çağında, gül fidanı narinliğinde Hak'ka yürüdü.
Koçak der ki adım kalsın yadigâr Üzülmeyin bana yoksa bir mezar Bize destan yazılmasa ne çıkar Kerkük üste gezinen bir bayrağım Elbet bir gün azâd olur toprağım
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Bizimkiler "Ne güzel Türkçe konuşuyorsun. Nerede öğrendin?" cinsinden cahilane konuşmalar yaparlardı. Bu sorulardan bunalan ve son derece incinen Kerküklü öğrenciler, "Biz de Türk'üz, memlekette Türkçe konuşuyoruz, herhangi bir yerden öğrenmemize gerek yok" demelerine rağmen dinleyen kim, anlayan kim...
O günleri ve o şartları düşündüğümde Nejdet'i bir "kardelen"e benzetirim. Bir bakıma O'nun gayretleri, kendi kültürüne, insanına ve meselelerine yabancılaşmış, kendi tarihine bigâne kalmayı marifet sayan, ilgisiz ve duyarsız sosyal muhitin, karlı ve buzlu kış günleri kadar sert ve acımasız ortamında, yüreğindeki iman ve heyecanlardan başka bir dayanağı olmayan bir insanın, karı ve donmuş duvarları nefesiyle eriterek ilk baharın müjdelerini taşıma çabalarıydı.
"Ağabey siz ne dersiniz, ihtiyacımız nedir?" diye sorduğumuzda cevabı tek kelime oldu: SEVGİ...
Reklam
"Bütün samimiyetimle diyebilirim ki, O, bir liderde aranan tüm yüksek meziyetleri kendinde toplayan karizmatik bir kişiliğe sahipti. Fakat ne yazık ki, zalim bir idare, tamamen uydurma suçlamalarla, tabii bir hak olan savunma hakkı dahi tanınmadan, gayri adil bir yargılama sonucu kendisini ölüm cezasına çarptırarak darağacına gönderdi."
O yar gözün! Kim görmüş o yar gözün Aslan gücünden düşse Karınca oyar gözün!
Yiğitler bir yola dönmemek üzere girerler. Bağdat'ta bir değil bin Saddam olsa Nejdet Koçak yine gidecekti.
"Yanar Kerkük Mum kimin yanar Kerkük Yağ yandı fitil bitti Ahrında söndü Kerkük"
1980 yılının 16 Ocak günü idi. Saat sabaha doğru 6.44'ü gösteriyordu. Üç kader arkadaşı, darağacında sallanıyorlardı. Tıpkı, Türkmenlere güzel günleri müjdeleyerek dalgalanan üç bayrak gibi...
Sayfa 114Kitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.