Şehzadebaşı Sohbetleri Gönderileri
Şehzadebaşı Sohbetleri kitaplarını, Şehzadebaşı Sohbetleri sözleri ve alıntılarını, Şehzadebaşı Sohbetleri yazarlarını, Şehzadebaşı Sohbetleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an tarihi kitabı değildir!
Kur'an eğitim kitabıdır
Ders kitabıdır...
Rabbim bu sınavı çalışıp kazananlardan eylesin
Kur'an, eğitim kitabıdır. Bunun için Kur’ân tarih kitabı değil, ders kitabıdır.
Biz Kuran ÜMMETİYİZ.
Biz Kuran ÜMMETİYİZ. Kur'an'ımızın ince çizgileri gündüz veya gecemizi aydınlatan ışığımız olmak zorundadır..!
Sayfa 12Kitabı okuyor
Şeytana lanet etmek, tükürmek, boğmak, kovmak değildir. Şeytansız bir dünya aramakla değildir.
Çünkü şeytansız yer cennet olacak inşallah. Hiçbir şekilde İblis ve iblislik yapmış kimse cennette olmayacak Allah'ın izniyle sadece Allah diyen samimiyetle kulluğunu hatırlayan müminlerin bulunacağı yerdir Cennet. Ancak biz şeytansız bir dünya aramayacağımız gibi şeytana yem olmayacağımız bir dünya da oluşturmak zorundayız.
"Benim oğlum, benim kızım, benim talebem, bizim kursun talebesi..." sözleri iptal edilmiştir.
Yok öyle bir şey, Allah'ın fidanı diyeceksin.
Allah'ın fidanı ve Allah bu fidanı medreseye dikti. "Elhamdülillah, Rabbim benim evime iki fidan dikti. Bunları büyütüp ümmetimin bağrına dikeceğim İnşallah"
diye iman etmek gerekiyor.
Hür kadınlar, hür çocuk doğuracaklar.
Dantele, televizyona takılıp kalmayacaklar. Çocukları için börek tepsilerinde değil, kitap sayfalarında ömür çürütecekler.
Kulluk şeytanla sokak kavgası yapmak değildir. Şeytandan kaçıp Allah'ın yanında Olmaktır. Sünnete uygun Müslüman Olmaktır. Şeriat ehli Olmaktır, sokak kavgası yapmak değildir. Sokak kavgası düzeyine düşürenler, hacda bile, Mina'da bile, Arafat'ta bile şeytanı Mağlup olup geri gelirler.
Allah, imtihan olarak karşımıza çıkardığı şeylere karşı, "düşmana karşı nasıl korunmak gerekiyorsa, iblise karşı da o şekilde korunun" diyerek gerekli tedbirleri almamızı emrediyor.
Elimizdeki Kur'an, bizim hayatımızın baştan sona kadar ölçüsü olduğu zaman, Müslümanca yaşıyoruz demektir. Kur'anımızda bizimle bağlantısı kopmuş bölümler bulunduğu sürece de -maazAllah- camide bile olsak, Allah'tan uzak yaşıyoruz demektir. Çünkü Rabbimizle aramızdaki iletişim, Kur'an üzerindendir.
Hiç kızmaya , küsmeye gerek yok. Biz kapağı açılmamış cam kavanozdan bal yalamaya çalışan gibiyiz. Bal yemiyoruz. Büyük peygamberimiz var, o tören senin bu tören benim dolaşıyoruz, ilahiler okunuyor, peygambere naatlar diziliyor, Fakat benim evimde peygamberin soluğu bir türlü hissedilmiyor.
Hiçbir insan "Allaha karşı filan hakkım var"diyemez. Kulun hakkı olmaz, teslimiyeti olur.
Allah'tan istememiz gereken ya da istememiz uygun düşen en büyük dua büyük kafalı adamlar, büyük kafalı Kadınlar , büyük düşünceli çocukların anneleri, babaları olma arzusu olmalıdır.
Çocuklarımızı Büyük amaçlar için yetiştiririz. Onlar küçük iş becermiş olurlar ama biz dirilirken büyük projelere feda edilmiş, büyük işler yapmaları için yetiştirilmiş çocukların anneleri, babaları olarak diriliriz Allah'ın izniyle.
Çünkü Allah nereyi kazandırdığımıza göre değil çocuklarımızı ne kazandırmak için büyüttüğümüze göre bize muamele yapacaktır.
Sabır, Şükür ve İstiğfar *
Bizim müslüman olarak yaşadığımız bu dünya hayatı üç şeyden biriyle devam eder.Allah'ın nimetlerini görür, o nimetlere karşı sabreder, şükreder, istiğfar eder mantıkla bir hayat yaşarız.Ya da nimetlerin önünde şımarır, şükretmeyi bilemez, sabretmeyi bilemez, azar gideriz.Veyahut da günah işler, günahımızdan tövbe etmeyi, istiğfar etmeyi beceremez, günahımızla Rabb'imize gider, helak oluruz ya da filan Allah dostunun başına geldiği gibi günah işler ama sonra sabreder, Rabb'imize tertemiz gideriz.Demek ki biz şükür, sabır ve istiğfar diye isimlendirebileceğimiz üçayaktan birinin üzerinde duruyoruz; sabrediyoruz, şükrediyoruz, istiğfar ediyoruz.Hangisi olursa olsun muhakkak kazanıyoruz.
Müslümanlık budur.Yola girmekten çok yolda dayanabilmek gerçek Müslümanlığın adıdır.Tek taraflı olarak Allah'ın sürekli önümüze koyduğu ve koymaya devam edeceği barikatları astıkça ona yaklaşacağımız bu mü'min hayatımız, bu Müslümanca yaşantımız sabır adını verdiğimiz bir mücadele ile kazanılacaktır.Biz Allah Teâlâ'nın karşımıza çıkardığı, kulluğumuzu test etmeye yönelik barikatları aştıkça imtihan kazanacağız.Her barikatı aşışımız, her engeli bir kere sıçrayarak veya tırmanarak geçişimiz başardığımız bir sabır imtihanıdır.