Bu kitabı okurken hayatımızdaki soyut ve somut engelleri düşündüm. Çünkü Zeze, aslında soyut değil fazlasıyla somut engelleri bulunan bir karakterdi. Bana göre soyut engeller bizim beynimizin sınırları, deneyimlerimizle genişlettiğimiz sınırlar yani. Somut engeller ise, maalesef Zeze gibi birçoğumuzun doğduktan sonra maruz kaldığı çevrenizde (yetiştiğiniz ev, sosyal çevre, ekonomik durum vb.) olarak sizi bir çerçevenin içine sokmaya çalışan oluşumlar. Ve yine maalesef ki somut engelleri aşmak bazılarımız için kolay olmuyor tıpki bu kitapta anlatıldığı gibi.
Bu kitapta 5 yaşında bir çocuğun, hayatının çevresel etkenlerle nasıl kötüye evrilebildiğini, ailenin aslında bu çevresel etmenleri ile çocuk arasında ilk filtre olması gerekirken, böyle davranılmadığında çocuğun düşünce halinin bu küçücük yaşta bile ne kadar olumsuz etkilendiğini görüceksiniz.
Bu kitabı okuduktan sonra ‘’Türkiye’de bu kitabı niye yasaklamış olabilirler ki?’’, diye düşündüm.
Çok mantıklı bir cevap beklemiyordum ama daha mantıksızı geldi :) Bu kitapta anlatılan çocuğun hayatı her zaman olduğu Türk örf ve geleneklerine uygun değilmiş meğer. Halbuki böyle bir çağda ülkemizde hala Zeze gibi binlerce çocuğumuzun bulunduğu gibi çok acı bir gerçek varken, yine biz değerli kurumumuz olan örf-adetlerimize dayanmışız.