Bilgisizliğin seni kendinden, yaşayacaklarından, bana duyacağın özlemden koruduğu için mutlusun, fakat bir gün idrak edeceksin, bu idrak genelde çok uygunsuz bir zamanda gelir.
Belki en iyi yaşlarını geride bırakmış olabilirdi, kırk altıncı doğum gününe yaklaşıyordu fakat zamanın üstünün makyajla nasıl örtüleceğini, yarıya
bölünmüş güzelliğinin en avantajlı bir şekilde nasıl sergileneceğini hala
gayet iyi biliyordu.
Ne yazık ki kendim, okuyup anlayabileceğim bir kitap değildim. Kendimi yalnızca deneyerek, yaşayarak anlayabilirdim; hayat benden hep, sanki hiç yetişilemeyecekçesine bir adım önde gibiydi.