Selahaddin Eyyubi - Kudüs Fatihi

Ebubekir Subaşı

Oldest Selahaddin Eyyubi - Kudüs Fatihi Quotes

You can find Oldest Selahaddin Eyyubi - Kudüs Fatihi quotes, oldest Selahaddin Eyyubi - Kudüs Fatihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir ara iki ordu arasındaki dengesizliği gören Sultan Selâhaddin’in askerleri¸ çekingenlik göstermiş ve geri dönmek istemişlerdi. Selâhaddin ise ileri atılıp¸ şu müthiş sözlerle askerlerini toparlamaya¸ azim ve cesaretlerini bilemeye kâdir olmuştu: “Madem ki ölümden korkuyoruz; niçin evlerimizde oturup çoluk çocuğumuzla zevk ve sefa içinde yaşamıyoruz? Bizim vazifemiz düşmanın azlığını ve çokluğunu mukayese etmek değil¸ onun karşısına çıkmaktır!” Harp gecesinde ise¸ Allah’a şöyle derin bir yakarışta bulunmuştu: “Allah’ım¸ bilirsin ki ben bu harplere şöhret ve mevkî için atılmadım. Tek gayem¸ Senin ismini yüce tutmak ve yeryüzüne gerçek adaleti¸ ahlâk ve fazileti yaymak¸ insanları birbirine kardeş etmektir. Sadece sana güveniyoruz. İnancımızda en ufak bir sarsıntı olmadı ve olmayacak da. Bedir aslanlarına olan yardımını bizden de esirgeme!..” Neticede Richard’ın öncülüğünde sulh istemek zorunda kalan Haçlılar¸ 1 Eylül 1192’de imzalanan anlaşmayı müteakip çekilmişlerdi. Selâhaddin şahsında¸ Müslümanların üstünlüğünü Haçlılara bir defa daha tasdik ettirmiş; Kudüs ve Ortadoğu’daki İslâm varlığını söküp atmanın kolay olmadığını tekrar ispatlamıştı.
Kimbilir belki de günümüzü özetliyor...
Zira, kendisinin kılıcı ve saltanatıyla giremediği, hatta adının bile duyulmadığı nice yerler vardı ki, İbni Şeddad'ın oralarda adı anılır ve eserleri okunur. Eğer bir ülkede bilgiye değer verilmez, saz çalanlar alimlerden daha itibarlı olurlarsa, o ülkede yaşayan herkesin hayatı tehlikede demekti.
Sayfa 20 - Çelik YayıneviKitabı okuyor
Reklam
"Beklenen bir yardım eğer zamanında gelmesiyse, hiç gelmemiş demektir... "
Sayfa 359 - Çelik yayıneviKitabı okudu
"Gerçekten de yerde bile iki sultan olduğu zaman, yeryüzü fesada giderse, iki ilah olsaydı, kainatın hali nice olurdu! "
Sayfa 215 - Çelik yayıneviKitabı okudu
“Ey mukaddes Kudüs! Davut’un, Süleyman’ın mübarek yurdu, Halid’in fethettiği toprak, Ömer’in merhametiyle ayak bastığı yer! Sen bütün varlığınla ‘biz’sin ve ‘bizim’sin. Dökülmüş temiz sahabe kanıyla tüllenen bahçelerin alevler içinde yanarken, ben hâlâ neden senin koynunda değilim. Sen benim içimdesin, elhak doğrudur, ama ben neden senin içinde değilim. Artık bu ayrılık son bulsun, Ey Sevgili! Zira, hicran ateşinin sızısı derindedir. Bana şevk veren imanım da olmasa, ben ne yapacağım Ey Peygamberler Şehri!”
Sayfa 130 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
146 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.