Aslında her şeyin aşırısı beladır ya. Paranın, hatta zekânın bile. Fazla zeki insanların çoğu, hayatlarını normal insanlar gibi rahat yaşayamazlar. Bilinmeyeni çözmeye, olmayanı oldurmaya uğraştıklarından yaşamaya vakit bulamazlar.
Sevgi ve aşk, Allah'ın bize bahşettiği en yüce, en güzel duygulardandır; niteliğini ve niceliğini bozmadığımız sürece. Yani kalitesini düşürüp, sıradan bir ilişki haline dönüştürmedikçe.
Sen aç olmanın ne olduğunu biliyor musun,
Bir kaşık sıcak çorbanın kaç çocuğun burnunda tüttüğünü?
İşte o zaman yok olan annelerini bile düşünemediklerini biliyor musun?
Hem anasız , hem babasız hem de yuvasız aç çocuklarla dolu bir dünya...
Hayattan hiçbir bekleyemeyen ama yaşamak zorunda olan bir insanın ümitsizliğini; aşkın büyüklüğünü, güzelliğini bildiği halde tadamamış, yaşamamışlığını; büyük korkularını, içler ürperten yalnızlığını anlatıyor gibiydi.