Selçuklu Devletlerinde Suikastlar

Hasan Taşkıran

Selçuklu Devletlerinde Suikastlar Quotes

You can find Selçuklu Devletlerinde Suikastlar quotes, Selçuklu Devletlerinde Suikastlar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Böyle mükemmel bir ölüm az görülür :D
Sultan Muhammed Tapar, Şahdiz Kalesi'nin kesin olarak ele geçirilmesi emrini vererek askerlerini kaleye sevk etti. 25 Haziran 1107 tarihinde başlayan hücum sırasında Ahmed b. Attâş'ın yanında savaşacak ve onu müdafaa edecek az sayıda adamı kalmıştı. Bâtinilerin ileri gelenlerinden olan ve sultana sığınan birinin göstermiş olduğu yoldan kaleye çıkan askerler, Ahmed b. Attâş ve yanındaki seksen kişiyle çetin bir mücadeleye girişerek Bâtınilerin çoğunu öldürdüler ve bu fesat yuvasını ele geçirdiler. Kalenin Selçuklular tarafından fethiyle birlikte Ahmed b. Attaş da esir alındı. Bir hafta bekletildikten sonra sultanın emriyle şehrin her tarafında gezdirilerek derisi yüzüldü. Bu arada oğlu öldürüldü ve karısı da değerli mücevherlerini takarak kendini kaleden aşağıya attı.
Sayfa 101 - Selenge Yayınları
Sadeddin Köpek'in saltanatı ele geçirmek için başvurduğu oyun
Sadeddin Köpek'in kökeni ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Fakat o, özellikle Anadolu Selçuklu tahtını ele geçirmek ve sultan olmak, bu bağlamda kendisini meşru kılmak için Selçuklu soyundan geldigini iddia etmiştir. Öyle ki Sadeddin Köpek'in annesi Şahnaz Hanım Konya'nın ileri gelen saygın ailelerinden birinin kızıydı. Oldukça erkili bir güzelliğe sahipti. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, bir rastlantı sonucu bu kızı görmüş ve aşık olmuştur. Kızın büyük annesi ata aracılık ederek sultan ile kızı buluşturmuştur. Bundan sonraki görüşmelerden sonra kız hamile kalmış, bunun üzerine kurnaz büyük anne, kızı hemen Konya eşrafından birinin oğlu ile evlendirmiştir. Kız evlendiğinde iki aylık hamileydi. Böylece Sadeddin Köpek'in annesi evlendikten yedi ay sonra dünyaya gelince kadının büyük annesi tekrar devreye girerek torununun kocasına Sadeddin Köpek'in yedi aylık olduğunu söylemiştir. Güya Şahnaz Hanım'ın beyi Sultan I. Gıyaseddin'in oğlu Sadeddin'i kendi oğlu gibi büyütmüştür. Büyük anne, ölmeden evvel bu sırrını torunu Sadeddin Köpek'e anlatmıştır.
Sayfa 208 - Selenge Yayınları
Reklam
Sultan Berkyaruk suikasti; Batınilerin, Nizam'ül Mülk'e yönelik eylemden sonra girişmiş oldukları en büyük suikast girişimidir.
Sayfa 92 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Reşiduddin yakılan çifti şu şekilde aktarır;
"Dar bir sokağın girişinde bulunan kör bir adam: "Allah'ım bu kör adamı ellerinden tutup kapısının önüne getiren her kimse, onu bağışla" şeklinde dua ediyordu. Bu dar sokak sanki bir ölüm yoluymuş gibi uzun ve karanlıktı ve adamın evi bu sokağın sonunda bulunmaktaydı. Bu evin girişine bir kuyu kazmışlardı, ve yardım eden Müslümanları bu kuyudan aşağı atıyorlardı. Hatta kuyunun altında geçişler, yeraltı odaları ve özel odalar bulunmaktaydı. Altı ay boyunca bu böyle sürdü ve yaşlısı genciyle şehrin pek çok insanı ortadan kayboldu. Bir gün, yaşlı bir kadın, evden bir şey almaya çalışana dek hiç kimse bu sırrı açığa çıkaramadı. Kadın, acıklı inlemelerin sesini duyunca, evdekiler kadının yaptıklarını anlamasından korktular. Onu, ekmek verecekleri bahanesiyle eve çağırdılar. Kadın korktu ve kaçtı. Sokakta bulunan bir grup insana: "Bir evden gizemli bir yakınma sesi duydum ve birkaç kişi beni şeytanlaştırmaya çalıştı" demesi üzerine şehirde kaybettiği yakınlarını arayan büyük bir kalabalık evin kapısına geldi. Kuyuda kimisi ölü, bazıları çivilerle duvara asılı, bazıları zar zor nefes alabilen 300-400 civarında insan buldular ve adamı, karısını, onlara yardım edenleri evle beraber derhal yaktılar."
Sayfa 120 - Selenge Yayınları
Sultan Melikşah zamanının önemli olaylarından bir tanesi de Hasan Sabbah meselesiydi. Hasan Sabbah, gizli olarak yürüttüğü Batini faaliyetlerini propaganda ve suikastların ötesine taşıyarak Sultan Melikşah'a tabi Alamut kalesini ele geçirmiş (4 Eylul 1090) ve burada bir Ismaili Devleti kurmuştu. Hasan Sabbah ve fedaileri, bir yandan Selçuklu topraklarına askeri saldırılarda bulunurken, diğer yandan manevi manada halkın inanç ve itikadını zedelemek için propaganda faaliyetlerinde bulunuyorlardı. Bu propagandalara karşılık verenler ise suikastlara veya aşikar bir şekilde işlenen cinayetlere maruz kalarak bertaraf edilmekteydiler.
Sayfa 74 - Selenge Yayınları
Hasan Sabbah ve adamlarına karşı muhalif olan devlet adamları, emirler, kumandanlar, suikastlara karşı önlem amacıyla elbiselerinin altına zırh giymişlerdir. Bu kişiler, zırhlarını giymedikleri zamanlar adeta sokağa bile çıkamıyorlardı ve dolayısıyla halkda müthiş bir korku ve endişe vardı.
Sayfa 117 - Selenge Yayınları
Reklam
Sultan Mesud Bağdat şehrini alarak Halife er-Raşid'i hilafet makamından azlettirip yerine Ebu Abdullah b. Mustazhir Billah'ı halife yapıp , yanındaki emir ve beylerle birlikte yeni halifeye biat ettiler.
Sayfa 131 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Suikast, kavramsal olarak toplum ve devlet içerisindeki önde gelen tanınmış bireylere yönelik, kişilerin, örgütlerin yahut devletlerin önceden hazırlamış oldukları plan neticesinde bu önemli insanların hayatlarına kastetmek suretiyle bertaraf etme yöntemidir.
Sayfa 15 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Bu suikast neticesinde Sultan Berkyaruk'un yaralanmasına rağmen Batinilerden korkmadığını, onlardan her an yeni bir saldırı alma tedirginliği duyarak yaşamını değiştirmeyi hiç düşünmediğini, daima cesaretli olduğunu görüyoruz. Bu suikast girişimi, Selçuklu Devleti'nde Bâtinilerin, Nizâmü'l-Mülk'e yönelik eylemden sonra girişmiş oldukları en büyük suikast girişimidir.
Sayfa 92 - Selenge Yayınları
Hasan Sabbah, Fatımiler'in, Batıni anlayışının doktrin, teşkilat yapısı, propaganda usullerinde bir takım değişiklikler yaparak "ed-da'vetü'l-cedide" (yeni davet, yeni propaganda) adı verilen Nizari Ismaili/Batinilik hareketine öncülük etmiştir. Bu davet ile Hasan Sabbah, Bâtiniliğe yeni bir kimlik kazandırmış, bu kimlik doğrultusunda Batıniliği daha çok siyasi bir forma dönüştürmüştür.
Sayfa 52 - Selenge Yayınları
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.