Filmi kadar güzeldi kitabı da. Duygular o kadar gerçek o kadar güzeldi ki... Küçükken filmi izlediğimde içten içe Asel'in ( Filmde Asya) İlyas'ı seçmesini istemiştim hep. Ama insan büyüyünce duyguları da büyüyor sanırım. Kitabı okuyunca aslında Asel'in Baytemir'i (Filmde Cemşit) seçmesinin ne kadar kıymetli olduğunu anladım. Sevgi, sadakat aşktan daha büyük. Gerçek sevgi emek verilen sevgidir. Sevgi emektir.
Sizin hiç bitmesin diye okumaya kıyamadığınız bir kitabınız oldu mu? Olmuştur elbet, ben de bu kitabı bitmesin diye okumaya kıyamadım adeta . Filminde de hep böyle olurdu bir türlü filmin sonunu getirmezdim hüzünlenip dayanamayıp filmi orda bırakırdım kaç kere izlememe rağmen üstelik ama bu defa sonunu getirmem gerek diye düşündüm. Kitabı okurken filmde izlediğim sahneler Türkan Şoray ve Kadir İnanır canlanıp durdu gözümde. Filmi çok güzeldi ama kitabı daha çok sevdim sonunu getirdiğim için belki de :) çok duygu dolu hüzün dolu bir hikaye . Hüzünlenip ağlamak isteyenler için birberir bi kitap :) . Bana bu kitabı hediye eden değerli dostuma da burdan teşekkür ediyorum. herkese keyifli okumalar dilerim .
Yeşilçamın efsane filmi Selvi Boylum Al yazmalım...
Kitabı da filmi kadar etkkileyici,hatta filmi önceden defalarca kez izlediğim için sanki kitabı okumuyor da senaryoyu elime almışım da tekrar ediyormuşum gibi canlandı gözümde. Tek fark; filmde Asya,kitapta Asel :) İnceleme yazmaya,kitabı uzun uzun anlatmaya bile gerek yok bence.
Bir günde okuyup bitirdim ve yine sevginin ne olduğunu sorguladım.
Biyolojik baba mıdır yoksa büyüten baba mı bir çocuğu gerçekten hak eden? Bu soruyu kitabın son cümlesine kadar sorgulatıyor Cengiz Aytmatov.
Hani kitaplardan uyarlama filmler vardır ve birileri çıkıp muhakkak filmin eksik olduğunu kitaptaki tadı bırakmadığını söyler. Bunun istisnasız böyle olduğunu düşünürdüm bende taa ki bu kitabı okuyuncaya kadar. Asya'nın Asel'den daha yakın gelmesinden midir bana yoksa Samet, Asya ve Cemşit'in 'bu tepe pullu tepe yaylalaarr ooyy yaylalar..' türküsünü söyledikleri sahnenin sıcaklığında mıdır bilmiyorum ama bu filme hayat vermiş olması dışında kitabı sevemedim. Kitabı okurken zihnimde ne Asya canlandı ne İlyas ne de filmde ki o samimiyet bambaşka bi şeymiş gibi okudum. Aytmatov'a Selvi Boylum Al Yazmalım gibi şahane bir filme bu kitabı yazarak vesile olduğu için tişikkirler..
Bir Türk sineması klasiği .... Selvi boylum al yazmalım... Başrollerinde o derin bakışlı kara gözlü kadın Türkan Şoray , yakışıklı Kadir İnanır ... Hepinizin hatırlayıp , sevgi neydi ? Sevgi emekti dediğinizi hissedebiliyorum :)
Her satırını okurken filmin tekrar tekrar gözümde canlanıp beni gençlik düşüncelerime götürdüğünü itiraf etmeliyim :) İlyas kimsesiz İlyas ... Şoför İlyas bir dağ güzeline garip bir rastlasma sonucu aşık olur ve hikayemiz başlar. Asel Selvi boylu , al yazmalı Asel ...
Sonra İlyas'in hırsları girer araya ve acı bir şekilde kaybeder aşkını , daha fazla spoi vermeyeceğim ancak filmle eş orantida benzer bir kitap zaten çok fark yok.
Gelelim sosyal mesaja :) Sevgi emektir , sevgi itimamdır. Sevgi verilen sevgiye o derece karşılık vermektir. Sevgi bir çiçeği toprağa ektikten sonraki verilen ince emek kadar emek gerektiren bir duygudur... Ah İlyas aşka aşık , ilk gördüğü şekline aşık olduğu Asel e aşık İlyas ... Baytemir , babalığı , eşliği hisseden adam .... Ben olsam bende Asel gibi davranirdim sanırım ... Şimdi size veda ediyorum sevgili , İlyas ,Asel , Baytemir için buruk keşke daha uzun olsaydı ...
Sevgili okur arkadaşlarım kitaplarla kalın , İlyas gibi olmayın , Baytemir gibi olun :D
#155117588#155227718
