Quotes
İnançları birbirinden ayıran kırmızı çizgiler vardır. Din, dil, tarih, coğrafya, örf, gelenek görenek vs. bunlardandır. Giyim kuşamı da bu sınıflandırmanın içine sokabiliriz. Çünkü giyim medeniyetten ve inançtan izler taşır. Giysi; kimlik, kültür, taklit ve sosyal statü gibi sahalarla işbirliği
içindedir. Bunlardan en önemlisi ve tehlikelisi, taklitle olan ilişkisidir. Zira taklit kişiyi bir başkasının medeniyetini, inancını benimseme ve kendi inancını terk etme noktasına kadar götürmektedir.
Yüce Rabbimizin emri olan tesettür, kadın-erkek her
mümine emredilmiş bir farzdır. İman etmiş her kul,
Allah'ın (celle celaluhu) yasakladığı şeylerden kaçınıp,
emrettiklerini yapmakla mesuldür. Allah, kullarının hayrına olmayan bir şeyi emretmez ve yasaklamaz. O'nun (celle celaluhu) bizden istediği her amel hem tek tek biz kullanı için hem de bütün olarak toplum için hayır ve hikmet barındırır. Bu gerçeği iman sahibi her mümin bilir; ancak iş uygulamaya geldiğinde eksik ve yanlış tutumlar gösterebilir.
Sayfa 2Kitabı okudu
Tesettür, "setr" yani "örtmek" köklerinden gelir. Tesettür "örtünmek" demektir. İnsanın kendisini haramlardan sakındırması, bu çağın kötülüklerinden kendini koruması gerekir. Bu korunmayı sağlamanın en büyük adımı ise tesettürdür.
Bence tesettür, kişinin Müslüman kimliğidir. Çelik bir zırh misali insanı haramlardan, günahlardan korur. Ancak tesettür sadece kıyafetle olmamaktadır. Kişinin haline, davranışlarına da dikkat etmesi gerekir. Çünkü Yüce Rabbimiz tesettürü ayetlerle emretmiştir. Tesettürlü biri aslında İslam'ı temsil eder ve hayatını bu temsiliyete göre şekillendirmesi gerekir. Bu noktada tesettürde giyim ve ahlak, bir elmanın iki yarısı gibidir. Biri olmadan diğeri hep eksik kalır.
Sayfa 56 - "Tesettür senin için ne ifade ediyor?" sorusuna gelen okuyucu cevabı.Kitabı okudu
Tesettür elbisesi dikkati çekecek kadar süslü ve göz alıcı renkte olmamalı:
Ziynet, süslenmek kadının doğal hakkıdır. Bu sebeple altın ve gümüş ve diğer türlü süsler takınmak kadınlar için meşru görülmüştür. Bu onun tabii durumudur. Fakat İslam bunun meşru dairede olmasını emretmiştir. Zira tesettürden maksat, kadının ziynetini yabancılardan saklamasıdır. Bu bir görev ve ayrıca bir ibadettir.
Örtünmenin hedefi dikkat çekmemektir. Aşırı süslü, şeffaf, göz alıcı renkte ve yaldızlı başörtüsü, aşırı süslü, dikkat çekici, uzun topuklu ve yüksek tabanlı ayakkabılar, parlak renkli gösterişli çantalar, tibbî zorunluluğu olmayan süslü güneş gözlükleri, gurur ve kibre sebep olacak markalı giysiler tesettürün ruhu ve mahiyetiyle
uyuşmamaktadır. Elbise, Müslüman hanımın iffetini ve daha önemlisi kişilik ve vakarını korumayı amaçlar.
Giysi, içini göstermeyecek şekilde kalın olmalı:
Tenin rengini belli eden, transparan, şeffaf kumaşlı giysilerle tesettür sağlanmış olmaz. Kadının kendine nikah düşen erkeklerin yanında giymiş olduğu elbise, tenin rengini belli edecek ve gösterecek şekilde ince ise bununla örtünme gerçekleşmiş olmayacağından giyilmesi caiz olmaz. Altına tülbent takılmayan ve sağlambağlanmayan ince başörtüleri de saçın bir bölümünü açıkta bırakmaktadır. Bu hususa da dikkat edilmesi gerekir.Alkame b. Ebi Alkame, annesinin şöyle
dediğini rivayet eder: "Hz. Ebu Bekir'in oğlu olan Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü vardı. Bu halde Hz. Aişe'in
(radiyallahu anha) huzuruna girdi. Hz. Aişe başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı." (Malik, Muvatta, “Libas", 4)
Temimoğulları kabilesinden bazı kadınlar, Hz. Aişe'yi (radiyallahu anha) ziyarete gelmişlerdi. Üstlerinde ince giysiler vardı. Hz. Aişe validemiz onları ikaz mahiyetinde
şöyle demişti: "Eğer müminler iseniz, bunlar inanmış hanımların giysileri değildir." Yine bir gün onun huzuruna,
ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Bunun üzerine o şöyle dedi: "Nur suresine inanan bir kadın böyle örtünmez." (Kurtubi, el- Camiu li ahkami'l-Kur'an, 14/244)