Her şeyi olduğu gibi kabul etmek lazım.
İktidarsızlık, arzunun ritmik müdahaleleri olsun: İçinde gitgide güç kazanan bir yetersizlik müfrezesi yürüdükçe uyuşukluk karıncalanmaları gönderiyor.
Ama bu işin raconu böyle, diye geçiriyor içinden: Şemsiyeyle sahiplik ilişkisi kurulmaz. Bir şekilde ele geçer, kısa süreliğine işe yarar, sonra insana yük ve ıstırap olup nihayetinde de kaybolur. İnsan, kayboluşunu da hatırlamadığı için geriye şemsiye şeklinde bir boşluk kalır.