Fiziksel acıyı göğüslemek kolaydı. Nasılsa bir gün geçerdi. Yüzündeki ifadeye de sahip çıktığında acını kimse göremezdi. Ama ruhunun çektiği acı, zihnini de yanına alıyordu. Beyin hasar aldığında... İşte o zaman insan kendini tanıyamaz hâle geliyor, mantık denen şey ne zaman döneceğini bilmediğin bir tatile çıkıyordu.
Ne garip... Varoluş; bedenden akıp giden her damlaya böylesine şaşırtıcı bir kolaylıkla sona yaklaşırken gelecek planlarının her biri buharlaşmış, geriye sadece anıları kalmıştı.