Özümleme diye bir sözcük attılar ortaya. Bir edimin zorla kabul ettirilmesiydi özümleme. Insan olmak nedeniyle istediğin bütünleşme dileğini elinin tersiyle ve bir kalemde iten bir sözcüğe dönüştü sonradan. Özümlemeden tiksiniyorum. Beni yaşam sevincinden ve özlediğim dostluklardan ırağa attı.
Delikler arasından sızan anlamsız ışıklara benzerdi bakışlarım. Bu insanın kendini yitirmesidir ve başka hiçbir canlı böylesi bir anlamsızlığı yaşama gereği duymaz.