Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sen Hep Hoşgeldin

İlhan Dilek

Sen Hep Hoşgeldin Sözleri ve Alıntıları

Sen Hep Hoşgeldin sözleri ve alıntılarını, Sen Hep Hoşgeldin kitap alıntılarını, Sen Hep Hoşgeldin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevmek ve sevilmek de sağlam bir kalpten geçer. Servi ağacından düşen nameler ezgiyle buluşabilir. Belki bu ikilinin sonu bir şiirde olabilir. Ama unutmayalım ki her şeyden önce buda bir gerekesimdir hem insan yeryüzüne tabiatı gereği sevmek için gönderilmiştir, bu yüzden varlık aleminde ki görevimizi ifa ederken beşerden ziyade azıcık da Allah'ı sevmek gereklidir. Zira her gecen gün kulun kula meylettiği bir dünyaya alışıyoruz.
Kimsesizler pazarında küfe küfe taşıdığım... Kimine göre aşırdığım... Fakat arş-ı alaya çıkmasına asla engel olamadığım; günahkar bir dünya burası ey sevgili. Oysa ne çok isterdim bilmeni. Adına, bestelediğim şiirleri. Yakılası türküleri birlikte söylemeyi. Muteber sancıları ayrı tutuyorum dün odaklı bir düş misali. Şimdilerin sonundayım, sonlar hepten muteber ey sevgili. Kalender olması gereken bir sevda masalından artakalan üstüne üstük kıt kanaat içimin geçimsizliği. Hâlbuki zerdali bir cümledir tek parça olmasa da hayat, bu nedenle kimimiz çok yaşarız kimimiz az. Hanidir içimde menşei beli olmayan isyanlar olsa da, gene de bir yanım meskûn bastırılası bir uysallıkta. Sen mi beni / yoksa ben mi seni anlamadım bu harici hayat tanımında. Hadi... Hadi... Söyle de, Bilsin cümle alem gerçek sandığımız yalan olan her ne varsa.
Reklam
Sen bilmezsin zaman zaman, huşu içinde hidayete ermenin özlemini. Zaten toprakta olmasa külliyen yalan bu dünya öyle değil mi?
Sayfa 17 - az kitapKitabı okudu
‘Sen çok iyi bir insansın.’ diye başlayıp, ‘Kusura bakma…’ diye biten sevdalar yaşadık hepimiz. Ben oturduğum mahalleyi yakmak için çokça düşünedururken, sen de kim bilir belki de yüreğinde ki yangını söndürmekle meşguldün o sıralar. Uzun lafın kısası her birimizin farklı farklı hikâyeleri var. Bu yüzden bizi en iyi anlayanlar, annesinden terlikle dayak yiyip yine ‘anne’ diye bağıran çocuklar oldular. Çünkü onlar ağlarken bile en sevdiklerinden medet umdular. Öyleyse bizde vazgeçmeyelim adamlar, varsın tüm kadınlar gitmek için ayaklansınlar... Sen kal, bekle ve sabret. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir. #ilhandilek
Sabıkalı olmalı geçkin bir cümlede yetim kalmışlığı dizelerin, Sancıların beyanında ara katına gömmeli mecazi ve izafi sıfatlardan damlayan heceleri, sonra da adıyla müsemma olan her ne varsa bir nara çekmeli. Ali gibi güçlü, Ömer gibi adil pür-nakil ömrüm bir dilber elinde gömülü. İsyanım hiçliğin dalya dediği pejmürde örülü. Hanidir aryalar biriktiren, hanidir sapkın bir imgeden kaçan ve hanidir, hani neredesin; demelerin özlemini çeken çocuk sevdalarımın aykırı yanı. Bir de - bir de / demelerine kanmadan körkütük metazori bir aşık olmak mıydı anlımın yazısı. Serenatlar söyleyen bir yürekte name olurken Ganj nehrine, sandılar ki tapıyor bu adam put nesline. Oysa adını konduramadığım ve seyrine doyamadığım duyguların bilincinde, yine bir buse bırakıyorum yokluğunda şiirin bam teline. Görgüsüz bir sağanak mı yoksa ölü şiirlerin veryansını? Yada bunlar dilimden dökülen kelimelerin ayıbımı? Ben'ce ömürlük olmalı şairin miadı. Yada imgelerine inme inen adı konmamış türküler mi yakmalı? Şimdi ya sonum ol sevgili ya da başıboş şarkıların nakaratında büyütelim yorgun şiirleri ve büklüm büklüm uzansın tüm sözcükler, tıpkı sen gibi, tıpkı ben gibi, tıpkı biz gibi.
Bakma sokakta kalıpta üşüdüğüme, içim yanar da belli etmem dışarda ki şehre. İlhan Dilek #senhephoşgeldin
Reklam
Ey Min-el / Aşk, üç vakte, ne olursun erinme çık da gel telvelere bir yudum son nefes ömrüm cezvelere gebe. Hem hala güzelliğinin zekatı var başka bir surette yollarını gözleyen gözlerimde.
Sürgün şehirlerde bayram ertesi sevinçlerim var benim, zaman aralığı bulunmayan dolup yağan ve sonra hınca hınç boşalan bir garip sevdadan olsa gerek tüm bunlar. Hangi çıkmazda olduğumun bir önemi olmadan yorsam da kendimi başı boş imlalar haznesine, yine de sana çıkıyor bir yolunu bulup her cümle. Ne çok sevilmişsin meğerse... Oysa sevmek kimi için devrik bir söz diliminden başka nedir ki? Manada bir karşılığı bulunmayan, masalsı diyarların türettiği koca bir yalan. Şayet olmasaydı bugün sayıca çok olan hayallerimizin bir beklentisi, galiba o vakit sevdanın da hükmü düşerdi. Hâlbuki, burası ardı arkası kesilmeyen çocuksu kavgalarımızın hiç bitmediği bir dünya, fakat sen duydun mu çocukların öldüğünü her hangi bir kavgada? Şimdilerde ben yarına çıkmanın muradıyla geceden aminlere kaldırdığım ellerimi, biraz da senin için bekletiyorum bil ki. Belki kavuşuruz bir masalın son sayfasında, belki bir rüyada, belki ahir bir zamanda, yani önemi yok nere de olduğunun asla. Hadi şimdi özlemlerin dile geldiği şu anda. Bilmesem de daha ne kadar yerim aşkından parya. Sen bir kez daha öldür beni ve bitsin bu masal burada.
Kâhinlerin hayretler uyandıran palavralarına kanmıyorum eskisi gibi... Alim görünümlü soytarıların kıskancında değilim inan ki... İlahi bir haz olarak beklemesem de artık seni, ötelere bıraktım bende kalan arzuların şehvetini.
“Dışarıda ötelerden kalma bir ayaz... Fakat bilmeni isterim buralarda mevsim yaz... Gözlerini kıs ve bir hayale bürü beni, yalnız tahmini güç değil vicdanının yazık değişleri. Hani'dir mana yoksunuyum, tanımı olmayan bir müptela. Belki de bu yüzden bi hiçim senin nazarında.”
Reklam
Tüm cümleler yarım; aklım gidip gelmelere gebe, inan Allah'a kimse çıkmıyor hayallerimin kerevetine.
Beni içine kapanık biri sanıyorlar, oysa bu yanılgıya sadece inanıyorlar, öyle ki bir ben var benden öte derinlerde ve kimsenin bilmediği hülasa devrimler gerçekleşiyor içimde.
Bilesin ki sevgili, pusulasız kuşlar getirecek sonsuza dek sana yazdığım tüm şiirleri. Ölü bir kentin morg alfabesi olacak, sevdamızın özeti. Unutulmuş aşklara dualar okuyacağız Yasinler eşliğinde ve ne kadar kimsesiz cenaze varsa amin diyeceğiz hepsine... Kalbimdeki sevdayı özleyen duyguların hürmetine. Aralık bırakılmış bir kapıdan sızarak gireceğim düşlerine. Aslında bir tebessüm ağrısıdır görmek istediğimiz, ya da unutulmuş bir merhaba. Kayıp yıldızlara yüklediğimiz şiirlerle koşmak isteriz sonsuza, ardımızda bir toz bulutu bırakarak, unutmaktır dileğimiz yalan olan her ne varsa
Kimsesiz bir yolda yürümek vardı şimdi seninle, hem de bu dünyanın anlamsız hiçliğine inat edercesine. Ben senin özlemine istinaden sarılırken hayaline, kim bilir belki de sende karşılık verirdin bu fakire.
Sevmek ve sevilmek de sağlam bir kalpten geçer. Servi ağacından düşen nameler ezgiyle buluşabilir. Belki bu ikilinin sonu bir şiirde olabilir. Ama unutmayalım ki her şeyden önce buda bir gerekesimdir hem insan yeryüzüne tabiatı gereği sevmek için gönderilmiştir, bu yüzden varlık aleminde ki görevimizi ifa ederken beşerden ziyade azıcık da Allah'ı sevmek gereklidir. Zira her gecen gün kulun kula meylettiği bir dünyaya alışıyoruz.
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.