Aşk romanlarının bana göre olmadığına bu kadar emin olup neden halen alıp okumakta ısrar ettiğime dair en ufak bir fikrim bile yok.
Evet, bu dediğimden anladığınız üzere okurken keyif almadım. Kötü müydü? Hayır. Klişe miydi? Eh, sanki biraz.
Tesadüfen karşılaşıp ilk anda birbirlerinden etkilenen Callum ve Lilah'ın hikayesini okuyoruz. Lilah sürekli ilişkiden kaçan -en azından her ne kadar başarısız olsa da Callum'dan uzak durma çabalarının sebebi buydu- ama hayattan zevk almaya çalışan, vegan bir karakter; Callum ise hayatı monotonlaşmış, evden işe işten eve şeklinde hayatını yaşayan, romantik bir karakter.
Sonu şaşırtmadı. Herhangi bir spoiler vermemek adına isimlerini söylemiyorum fakat bu sonu daha önce başka kitaplardan okuduğunuza eminim.
Yazarın dili çok akıcı. Olay örgüsünü çoğunlukla Callum'un bakış açısından okuyoruz ama yazar ara sıra Lilah'ın bakış açısından da anlatıyor.
Dediğim gibi ben aşk romanı okumayı seven birisi değilim. "O zaman niye alıp okudun?" diye soracak olursanız -aynı soruyu ben kendime sordum çünkü, lütfen bir de siz sormayın- , indirimdeydi merak ettim aldım.
Öneriyorum veya önermiyorum diyemem, aşk romanı okumayı seviyorsanız zevk alarak okuyabilirsiniz.