20. Yüzyıl Aşık Portreleri

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur

Ulaş Özdemir

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur Quotes

You can find Senden Gayrı Aşık mı Yoktur quotes, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yugoslavya'da trafik suçundan hapse düşmüşsünüz. İçerde yatarken Türkiye'den sadece Yaşar Kemal'den hediye bir kitap gelmiş. Daha önce tanışıyor muydunuz Yaşar Kemal'le? İnce Memed miydi neydi, bir kitabı geldi bana. Sadece şunu hatırlıyorum, "Bozkırın tezenesine geçmiş olsun," yazıyordu kitabın içinde. Bana hapishanedeyken gelen tek şey oydu. Ne mektup, ne telefon geldi. Hiç tanışmadık Yaşar Kemal'le. Hiç karşılaşmadık. Bir elini öpmek istiyo rum Yaşar Kemal'in. Ama nerede, ne zaman nasip olur?
Sayfa 119Kitabı okudu
Neşet Baba anlatıyor
Ozanların zinciri birbirine bağlıdır. Gelmiş geçmiş hepimiz birbirimize bağlıyız. Hepimiz insanlık için varız. Kerem ölüp gitmişse bir sözü var onun. Karacaoğlan'ın, Pir Sultan'ın bir sözü var. Bunlar öldü diye hep öyle gidecek değil. Ben de gelmişim, babam, öteki de gelmiş. Herkes kendi geldiğini kendi söylerse... Öteki o kadar şiir yazmış. Onların öylece ölüp gitmesi mi lazım? Ha ben kendi sözümü söylemişim, ha Pir Sultan'ın sözünü söylemişim, ha Karacaoğlan'ın sözünü söylemişim. Hiç değişen bir şey yok. Öz aynı. Sadece yüz değişiyor. Ama ne var ki burada, insan kendi zamanına göre gördüklerini kendisi yazma, söyleme ihtiyacı hissediyor. Bana sorarsanız böyle. O zamanını görmüş, zamanına göre söylemiş, ben de zamanımı görmüşüm, zamanıma göre söylemişim, ama bu zamana uyarlanan bir sözü varsa öteki ozanın, Pir Sultan'ın, Karacoğlan'ın hazırda, ha o söylemiş, ha ben söylemişim. Dikkat edi yorsanız, hiçbir türkümün içinde adım, soyadım yok benim. Babam da aynıdır. Babam hiçbir türküsüne sahip çıkmamıştır. Kendi söylediğine bile sahip çıkmamıştır. Benim dememiştir. O kadar röportajları var. İzliyorum, hiçbirinin içinde şunu da ben söyledim dememiştir. Sadece bana özel bir türkü söylemişti. Bir onu inkâr edemedi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Şimdi arkada bas gitar çalınıyor
Yılmaz İpekçi, kanun sanatçısı Ahmet Yatman'ın yaptığı taksimleri sazıyla yapardı. Aslında sazda yapılmaması gereken bir şeydir. Radyo üslubumuz vardır bizim. Öyle Unkapanı'ndaki plakçılar gibi değil. Radyonun bir disiplini, bir gerçeği vardır. Çünkü biz orada kültür yayınlıyoruz. Gereksiz melodilere, gereksiz varyasyonlara gerek yoktur. Halk müziğini yıllarca otantiğini bozmadan buraya getirdik. (Ali Ekber Çiçek)
Sayfa 156Kitabı okudu
20. yüzyıl ozanları arasında belki de en ilginç portrelerden birine sahip Aşık Davut Sulari'yi burada ne kadar anlatsak eksik kalır. Yüzyılın en güçlü ozanlarından biri olan Sulari yaşamı, üslubu, eserlerindeki renkliliği ve sayısız özelliğiyle başlı başına bir fenomen sayılabilir. Atı "Leyla"nın sırtında Anadolu'nun dört bir yanını ve çevre ülkeleri gezen Sulari, kadim ozanlık geleneğini 20. yüzyılda "eski" yöntemlerle sürdüren ilginç bir kişilikti. Sazı ve sözü hem kadim hem de çağın yenisiydi. Sulari âşıklık geleneği içinde başlı başına bir sentezdi.
Muhlis Akarsu hemen her yıl Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Veli Baba, Pir Sultan Abdal gibi Alevi velileri adına düzenlenen kültür etkinliklerine katıldı. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenliği'ne katılmak için karısıyla birlikte geldiği Madimak Oteli'nde katledildi. Madimak Oteli'nde yitirdiğimiz diğer ozanlar gibi söyleyeceğini çoktan dile getirmişti Akarsu: Açığım yok kapalım yok dünyada Ne ise ahvalim görsünler beni Hiç kimseye vebalim yok dünyada İster sevip ister dövsünler beni (...) Akarsu'yum boşa güldükten sonra Azrail yok imiş öldükten sonra Gönül tahtın harap olduktan sonra Boş kuru hasıra sarsınlar beni
Sayfa 189Kitabı okudu
Neşet Ertaş
"Zengin isen ya beğ derler ya paşa/ Fukara isen ya abdal derler ya cingan haşa!" Bunu diyen kimlerdir? Cahillerdir, kendini bilmeyenlerdir. Kendini bilmeyen neyi bilir ki? Kendini bilmeyen dünyada hiçbir şeyi bilemez. İnsan önce kendini bilecek. Kendini bilmeyenin ne lafı dinlenir, ne sözü dinlenir, ne yazısı okunur. Hiçbir şeyi hiçbir şeye yaramaz.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Şahturna
Aşık Veysel'le aranız nasıldı? "Hacca gitti Süleyman'ın babası / Yerde sürünüyor kirli abası/ Harman savuruyor yoktur yabası/Tarlasını, öküzünü satar gider hacılar" şiirimi veya sistemi eleştirdiğim şiirlerimi söylediğim bir konserden sonra, Âşık Veysel bana, "Bizim gözümüz görmüyor, böyle şeylerle uğraşmayalım Şahturna. Bak, ben ayda beş yüz lira maaşımı alıyorum. Sen de maaşını al. N'apacaksın, vur patlasın çal oynasın. Bir gün zalimin taşına gidersin, gözlerin görmüyor," dedi. Ben de, "Veysel usta, zalim zalimliğini devam ettirirse, göreni de görmeyeni de taşlar," dedim. Ben hiçbir zaman göz istemedim. Babamın göz istediği yıllarda ben saz istiyordum. Onurla, gururla, feodal bir köyde başkaldıran bir kadınım ben.
Sayfa 180Kitabı okudu
Neşet Ertaş
Biz insan yapısını hak yapısı olarak biliriz. İnsanlık da içindeki ruhtadır, hayvanlık da içindeki ruhtadır. Suçun sorumlusu ruhtur, vücudun günahı yoktur: Şüphesiz ki her can haktır, incitme canı incitme!..
Sayfa 110Kitabı okudu
Şahturna
Kimler okudu mesela? İsminiz albümler de geçiyor muydu? Benim, "Doktor değme, bozuluyor gözlerimde yarelerim" türkümü Mahzuni Şerif, "Doktor değme bozuluyor yaralarım yaralarım" diye çevirdi. Şahturna nasıl olsa yurtdışında diyerek Ahmet Kaya, Ferhat Tunç gibi pek çok sanatçı benim eserlerimin gözlerini, kulaklarını kopararak sözde şarkılar yazdılar. Ismimi hiçbirisi kullanmadı. Bunların dışında TRT arşivlerinde yüzlerce türküm kaldı. Hatta TRT INT'te Turan Engin'i izliyordum. Benim bir türkümü söyledikten sonra, "Maraşlı Şahturna'ya yaşıyorsa selam ederim, öldüyse rahmet dilerim," deyince çok üzüldüm. Düşünebiliyor musunuz, bu ülke için uğraşan bir halk ozanıyım. Kendi çıkarını hiçbir zaman düşünmeyen bir halk ozanıyım, ama türkümü söyleyen bir sanatçı benim yaşayıp yaşamadığımı bilmiyor. Oysa bu ülkenin yaşadığı her şeyi burada aynen yaşıyorum ben. Acı çektim, toprağıma hasret kaldım.
Sayfa 181Kitabı okudu
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.