20. Yüzyıl Aşık Portreleri

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur

Ulaş Özdemir

Senden Gayrı Aşık mı Yoktur Posts

You can find Senden Gayrı Aşık mı Yoktur books, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur quotes and quotes, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur authors, Senden Gayrı Aşık mı Yoktur reviews and reviews on 1000Kitap.
Neşet Baba anlatıyor
Ozanların zinciri birbirine bağlıdır. Gelmiş geçmiş hepimiz birbirimize bağlıyız. Hepimiz insanlık için varız. Kerem ölüp gitmişse bir sözü var onun. Karacaoğlan'ın, Pir Sultan'ın bir sözü var. Bunlar öldü diye hep öyle gidecek değil. Ben de gelmişim, babam, öteki de gelmiş. Herkes kendi geldiğini kendi söylerse... Öteki o kadar şiir yazmış. Onların öylece ölüp gitmesi mi lazım? Ha ben kendi sözümü söylemişim, ha Pir Sultan'ın sözünü söylemişim, ha Karacaoğlan'ın sözünü söylemişim. Hiç değişen bir şey yok. Öz aynı. Sadece yüz değişiyor. Ama ne var ki burada, insan kendi zamanına göre gördüklerini kendisi yazma, söyleme ihtiyacı hissediyor. Bana sorarsanız böyle. O zamanını görmüş, zamanına göre söylemiş, ben de zamanımı görmüşüm, zamanıma göre söylemişim, ama bu zamana uyarlanan bir sözü varsa öteki ozanın, Pir Sultan'ın, Karacoğlan'ın hazırda, ha o söylemiş, ha ben söylemişim. Dikkat edi yorsanız, hiçbir türkümün içinde adım, soyadım yok benim. Babam da aynıdır. Babam hiçbir türküsüne sahip çıkmamıştır. Kendi söylediğine bile sahip çıkmamıştır. Benim dememiştir. O kadar röportajları var. İzliyorum, hiçbirinin içinde şunu da ben söyledim dememiştir. Sadece bana özel bir türkü söylemişti. Bir onu inkâr edemedi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Neşet Baba ile bağlama üzerine
Elektro sazlarınız tam elektro saz değil galiba. Normal sazla elektro arası sanki... Mümkün olduğu kadar boş sazın sesine yakın. Tabii ne de olsa elektro, kulak alışıyor. Eski bağlamalarınızda da bu kadar perde var mıydı? Ben baştan beri çok perdeli kullanıyorum. Sazın göğsüne kadar ilave perdeleri kamıştan yapıştırırdım o zamanlar. Yani daha çok perdeli kullanırdım eskiden. Duygusal çaldığım için neresi geliyorsa oraya basmam gerekiyordu benim. Belli bir perdem yoktur benim. Bir çaldığımı bir daha çalsam aynı çalamam, o andaki duygum değişmiş olduğu içindir. Perdeler yetmiyor yani sizin duygularınızı anlatmaya. Ne kadar çok olsa o kadar iyi yani... Ne kadar çok olsa o kadar rahat oluyorum. Babanızın perdeleri daha farklıydı, değil mi? Babam rahmetlik, on iki perdelik çalardı. Eski adamlar tabii. Zaman bu kadar hızlı değildi eskiden. Mesela Aşık Veyselimiz üç beş perdeden tutup çaldı, ama Veyselimizin perdesini geliştirenler bugün neler neler yapıyor aynı bağlama üzerinde. Gelişiyor tabii zaman, olduğu yerde kalmıyor.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Neşet Ertaş
Yıllardır tek bağlamayla çıkıyorsunuz sahneye. Siz müziğinizi başka seslerle renklendirmeyi düşündünüz mü? Ben istesem yapardım. Ama ruhum öyle kabul etmiyor. Ben altmışiki yaşına geldim. Kabul etmeme nedeni şu: Kendi duygularımı ancak sazımla bütünleştirebiliyorum. Kendi türkülerimin yarısını sazımla tamamlayabiliyorum. Ruhumu ancak ikna edebiliyorum. Başkaları da olsa dağılırım ben o zaman. Sırf bunun için başka müzik katmıyorum. Ama çeşitli bütün ritmler katılır benim müziğime. Benim kasetlerimde var, izliyorsanız son kasetlerimi. Folklora uygun çeşitli ritmler var.
Sayfa 112Kitabı okudu
Neşet Baba söylüyor
Ey garip gönüllüm dertli yoldaşım Niye belli değil baharın kışın Var mıdır sormazlar ekmeğin aşın Zengin isen ya beğ derler ya paşa Fikaraysan ya abdal derler ya cingan haşa Kim onun halını sormuş demezler Cahilin gözünde hormuş demezler Gariplere kim iş vermiş demezler Zengin isen ya beğ derler ya paşa Fikaraysan ya abdal derler ya
Sayfa 111Kitabı okudu
Neşet Ertaş
"Zengin isen ya beğ derler ya paşa/ Fukara isen ya abdal derler ya cingan haşa!" Bunu diyen kimlerdir? Cahillerdir, kendini bilmeyenlerdir. Kendini bilmeyen neyi bilir ki? Kendini bilmeyen dünyada hiçbir şeyi bilemez. İnsan önce kendini bilecek. Kendini bilmeyenin ne lafı dinlenir, ne sözü dinlenir, ne yazısı okunur. Hiçbir şeyi hiçbir şeye yaramaz.
Sayfa 110Kitabı okudu
Neşet Ertaş
Biz insan yapısını hak yapısı olarak biliriz. İnsanlık da içindeki ruhtadır, hayvanlık da içindeki ruhtadır. Suçun sorumlusu ruhtur, vücudun günahı yoktur: Şüphesiz ki her can haktır, incitme canı incitme!..
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
62 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.