Sanki sen,sanki ben,sanki o kadın... toplumun “sıradanlaşmış” kadın yaşamı...yitirdikleri ve geçmişi,elindekiler ve geleceği arasında ki çıkmazlar,acıdan kaçıp acıya tutunuşu,umudun kar tanesi gibi bi görünüp,bi kayboluşu,pek çok kadının iç sesinin,kendi sesinden çıkıp kendi kulaklarıyla duyması gibi “yalnız değilsin umut hep var yeter ki inan,inanmak var etmektir”diyor.
yaza girdiğimiz şu günlerde sıcacık bir kış romanıyla geldim bu sefer. Kahramanımız Debbie son derece sıcak bir karakter yansıtıyor sanki yanınızda oturan bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşsunuz gibi hissetmenizi sağlayacak kadar. Debbie’nin sıradan hayatı Noel günü verdiği bir kararla tamamen değişiyor. Psikolojik olguları sadece kişisel gelişim gizem ve gerilim kitaplarında aramak yetmiyor. Çünkü insan psikolojisi sadece suça meyilli git geller yaşamıyor.
Bazı kişiler hayatımıza girer. Girdikten sonraki hayatımıza etkileri olur olumlu veya olumsuz. Bize yardımcı olan her anımızda yanımızda olan kişilerdir. Hayata bakış açımız degişir. Burda eski hayatının artık yaşamayacagını eskiden yaşadığı olumsuzlukların kendisine etkileri ve yaşama sevincinin azalmasını konu almış. Hayatına giren kişiler de bu sorunları azaltıp yaşam sevincini ona vurgulamış. Okunması güzel bir kitap sıkıcı değil okumanızı tavsiye ederim.,
Bu kitabı okurken sadece tek bir şey yapmak istedim; Debbie'ye sıkıca sarılmak ve ona yaşadıklarını elbet bir gün atlatacağını söylemek. Aslında yaşadığı şeyleri ve vücudunda bıraktığı izleri düşününce bu hiç kolay değil. Hayatını mahveden erkeklerin yaptıklarını okurken ben de mahvoldum diyebilirim Debbie'nin yazdığı mektupların kimin için olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım. Duygusal ve dram yönü ağır basan bir roman olmasına rağmen yine de hayatta sadece kötü şeylerin değil güzel şeylerin de olabileceğini vaadediyor. Kitapta tek bir sorun var o da kitap kapağının ve sayfalarının bir türlü açılmak istememesi, okurken açık tutmak için yoğun bir güç harcamanız gerekiyor.
Herkesin bir hikayesi vardır... Evet bir masal daha bitti ilk 75 sayfada sıkıcı gelsede sadece bitsin diye okurken olaylar birden içine cekti nasıl oldu bende bilmiyorum ama 3 günde zor 45.sayfaya geldim bir günde kalanı bitirdim kesinlikle okunması gerek kış ayında insanın içini ısıtan bir kitap gercek hayatta aslında okadar cok karşılaştığımız şeylerki insan düşünmeden edemiyor neyse uzatmıycam ama kütüphanenizde kesinlikle bulunmalı beklentileriminde üstünde mükemmel bir romandı..
"Eğer değer verirsen incinirsin, insanlar incitir." Bir Noel günü savaşma ruhumu kaybettim ben, karanlığa hapsoldum. Senden sonra umut hep bir uhdeydi. Debbie'nin bir Noel günü verdiği karardan sonra bütün yaşamı hiç tahmin edemeyeceği bir biçimde değişmiştir; o günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bizi gerçekten biz yapan nedir? Yaşamayı tercih ettiklerimiz mi, ardımızda bıraktıklarımız mı? Yaşadığımız anlar mı, yoksa geride bırakmaya çalıştıklarımızın acısı mı? Senden Sonra pişmanlıkların, acının, hayal kırıklıklarının nasıl da insanın yaşamını gölgelediğinin hikâyesi.
Romanın konusu oldukça güzel, hayattan kesitler sunan, insanın içini ısıtan bir akışa sahip. Fakat o devrik cümleler, kelime hataları okumayı oldukça zorlaştırıyor.
