Ben yanyana yürürken sana bakardım. Sonra seni görmemeye başlardım. Bak yitirirdim demiyorum. Görmezdim. Küçücük elin avucumun içinde kalbimi de tutarken, sen birden yok olur, sesin ve küçük sorularında yok olur, yerine kendi bıyıklı yüzüm gelirdi. Sırtımda yine meşin kırmam olurdu. Ben ve ben ikimiz yan yana yürümeye başlardık; kendime anlattığım tüm o insanların hayatlarını senin de en az benim kadar anlayacağını biliyordum çünkü.