Müthiş bir Julien Barnes romanı Seni Sevmiyorum. Aylar önce okumaya başlayıp başka kitaplara yöneldiğim için uzun zamandır bitirmemiştim fakat iki gün evvel sebepsizce bitirme isteği duydum ve harika bir zamanlama oldu.
Gillian, Stuart ve Olivier arasındaki aşk üçgenini okuyoruz kısaca. Ama tabi konu sadece basit bir yasak aşk hikayesi değil. Üçünün tuhaf dostluğu, zamanla değişen duyguları, bu aşk ekseninde sorgulanan hayat; alınan kararlar, yapılan yanlışlar, içsel hesaplaşmalar, kıskançlık, bitmek bilmeyen sorgulamalar… Gerçekten çok başarılı bir romandı.
Bu türlü metinleri okumak zaten keyiflidir ama bilhassa Julien Barnes gibi karakter yaratmada ustalaşmış bir yazarın elinden çıkmış bir metinde okumak bambaşka bir haz. Büyük büyük, bağıran, aforizmamsı cümleler kurmadan insanı çarpmak, dönüp kendisine bakmasını sağlamak, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kusursuza yakın sinematografik bir anlatım… Barnes okumak gerçekten bambaşka bir haz. Kısacası çok çok sevdim. Aşka, ayrılığa, ihanete, vazgeçişe, arkadaşlığa ve cesur adımlara dair unutamayacağım bir okuma oldu. Kitabın devamı olan “Aşk vs.” romanını da en kısa sürede okuyacağım.