Kendini en çok meşgul eden şey, mazisinden ziyade gelecek emelleriydi. Ve Yarabbi, bu emeller o kadar çok ve çiçekli, o kadar sonsuz ve güneşliydi ki bugün bütün bunları gülmeden düşünmek imkânsızdı.
"Mesut olamayışımızın mühim sebeplerinden birisi de, bugün saadet saydığımız bir güzel hayata ulaşır ulaşmaz, evvelki kadar şiddet ve duyguyla mest ve mesut olmak kabiliyetinden uzak bulunuşumuz değil miydi? "
"En şairimizi, en uçarı, güzellik düşkünü, güzelliği arzulayan şairimizi kazısak altından ilk atalarımız olan maymun cenapları, en hayvani çirkinliğiyle meydana çıkıyor. "
Zaten hayatımız âdet ile tesadüfün elinde zalim ve yırtıcı bir pençe içinde dayanıklılık ve katlanabilme yetisini kaybetmiş sefil bir hastalıktan başka bir şey miydi?