Osmanlı Devleti zamanları artık son zamanlarında ,bir Kafkas bir kızın hizmetçi olarak satılması.Efendisi olan kadının onu beğenmemesi sonucu başka bir adamın kızı alması ile ve aşkla son bulması. Kısa bir hikaye.
Yıllardır merak edip sonunda okuyabildim ama sonu üzücüydü. Kavuşmaları gerekirdi. Yada erkeğin ailesinin kızı bulması. Güzel bir son olmalıydı. Ölüm beklenmedik bir son olmuş.
Yine mini bir göç hikayesi, cılız kara kuru fakat genclik çağında göz kamaştırıcı ve hisli, duygu dolu biri olup çıkıveren mini bir köle ve minik sayılmayacak dertler. İmkansız, çaresiz, karışıklı ama hüsran bir aşk içeren romantizmden realizme geçiş eserlerinden biridir
Kitabın Türk edebiyatındaki önemi esaret ve insan ticareti konularını eleştiren ilk eser olması realist anlayışla yazılan ilk eser olarak da öne çıkmasından kaynaklanır. Kitabı okurken esaretin bedeli olarak intihar çözüm yolu olmamalıdır düşüncesiyle okudum. Fakat sonu intihar ile bitmesi oldukca uzdu. İçerik olarak konusunu yaşanmış bir olaydan ve gerçek hayattan almış olan bu roman anlatılmak istenen en önemli konu kölelik, cariyelik ve esarettir. Yazar dönemin Osmanlı üst zümresinin esaret kurumuna bakış açısı eleştirilmiş yaşlı ve genç kuşakların çatışmaları da ele alınmıştır. Herkese keyifli okumalar dilerim.
