"Bu sorgulamadan sonra ya nimet vardir ya da azap"
Müellifin sözü içinde geçen "sonra" sözcüğü nimet veya azabin
gecikmesini değil sıralamayı ifade etmek içindir. Çünkü insan sorguya
çekildikten hemen sonra ya azap edilir veya nimete nail olur. Nitekim
-yukarıda da ifade edildiği gibi- sorulan sorulara karşı "bilmiyorum!
diyen insana demir balyozla vurulur. Doğru cevap veren için de cen-
nette bir kapı açılir ve kabri genişletilir.
Bu nimet veya azap bedene midir, ruha midır, yoksa hem bedene
hem ruha midır?
Biz deriz ki: Ehl-i sünnetin bu konudaki bilinen görüşü bunun as-
linda ruha olmasidır. Beden, ruha tabidir. Nitekim dünyada işkence
bedene yapılır, ruh da bedene tabi olur. Dünyada şer'î hükümler zahire
göre verilir, ahirette ise aksi olur. Demek ki kabirde azap veya nimet
ruh üzerinde cereyan eder. Fakat cisim ve beden de ona tabi olaralk
pundan etkilenir. Müstakil olarak cereyan etmez. Azap bazen beden üzerinde cereyan eder, ruh ona tabi olur, fakat bu çok nadirdir. As-
lolan azabin ve nimetin ruh üzerinde cereyan etmesi ve bedenin ona
tabi olmasıdır.
Şerh-i Akidetu'l-Vasitiyye,519.sayfa
O,muttakileri (takva sahiplerini),muhsinleri (işlerini en iyi şekilde yapanları)ve adaletli olanları sever.İman edip Salih amel işleyenlerden razı olur.Kafirleri sevmez,fasıklar topluluğundan razı olmaz.Hayasızlıkları emretmez,kullarının küfrüne razı olmaz,fesadı sevmez.
Yani Allah Teâlâ,işlerini en iyi şekilde yapanları sever.Bunun delili şu ayettir:”işlerinizi en iyi şekilde yapın.Şüphesiz Allah,muhsinleri/işlerini en iyi şekilde yapanları sever.”(bakara,195) Allah Teâlâ,takva sahiplerini de sever.Bunun delili şu ayettir:”Onlar size dürüst davrandıkları sürece siz de onlara dürüst davranın.Çünkü Allah takva sahiplerini sever.”(Tevbe,7)
Allah adaletli olanları da sever.Bunun delili şu ayettir:”Adaletli davranın.Çünkü Allah,adil davrananları sever.”(Hucurat,9)
Allah Teâlâ bunları sever.Bununla beraber O,sevdiği bu ameli onlar için taktir edendir.Onların bu fiilleri yapmaları Allah’ın hoşuna gider,onlar kevnî ve şer’î olarak da Allah tarafından murad edilmiştir.Muhsin olan kimse vacibi ve mendubu,muttaki olan kimse vacibi yerine getirmiş,muksit/adil olan kimse de muamelede zulmetmekten kaçınmıştır.