Şeriat ve Kadın

İlhan Arsel

Şeriat ve Kadın Sözleri ve Alıntıları

Şeriat ve Kadın sözleri ve alıntılarını, Şeriat ve Kadın kitap alıntılarını, Şeriat ve Kadın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“(İslam’da) en makbul kişi (En faziletli kul), fazla sayıda kadınla evli olan kişidir” diye salık verirdi. Fakat yine bunun gibi, aynı çatı altında ve bir tek kocaya bağlı olarak diğer kadınlarla birlikte yaşamanın her kadın için fevkalade haysiyet yıkıcı, aşağılatıcı ve azap verici bir şey olduğunu da çok iyi bildiği içindir ki müminlere şu öğüdü verirdi: “Bir kadını aşağılatmak istiyorsan evine (evlendiğin kadının üstüne) başka bir kadını daha al“658 Bu sistemin kadın bakımından ne kadar azap verici olduğunu bildiği içindir ki canı kadar sever göründüğü kızı Fatıma’yı bu azap ‘tan uzak kılmak istemiş ve damadı Ali’nin, Fatıma’dan gayrı başka bir kadınla evlenmesine izin vermemiştir. Bilindiği gibi Fatıma, Muhammed’in ilk eşi olan Hatice’den olma ve sağlığında hayatta kalan tek evladıdır.659 Her ne kadar diğer eşlerinden başkaca kız çocukları olmuş ise de, bütün kızları arasında Fatıma’ya karşı özel bir ilgi duymuştur: “Fatıma benim bir parçamdır; kim ki Fatıma’ya kötülük eder, tıpkı bana etmiş gibidir; kim ki onu hoşnut eder; beni hoşnut etmiş olur”659a
çok insancıl
İmam Şafii, kadına her daim sert ve haşin davranmak gerektiğini belirtirken şöyle demiştir: “Üç kimse vardır ki, onlara yumuşak davranırsan onlar sana ihanet eder, sert davranırsan iyilik ederler. Bunlar da ‘kadın’, ‘hizmetkar’ ve ‘işçi ‘dir...”
Reklam
iyi ki Mustafa Kemal var
Şeriatçı ‘ya göre müslüman kadın, evlilik yaşamları boyunca böylesine cefakar, böylesine fedakar ve kocasına böylesine vefakar olmalı ve onu mutlu kılmalıdır. Fakat kılabilmek için sadece kocasını pis ve süfli işlerden uzak tutması yeterli değildir; ayni zamanda onun şehevi ihtiyaçlarını da kusursuz olarak karşılamalıdır. Erkeğinin şehvetini tatmin, müslüman kadının en büyük dinsel görevlerindendir, çünkü Muhammed’in söylemesine göre Tanrı böyle olmasının istemiştir ve çünkü Tanrı’nın bu dileğini dile getirirken Muhammed:”Evlenen dininin yarısını muhafaza altına almıştır”
osho kitabı okusam daha çok insanlık dersi olurdu bu ne ?
Muhammed’e göre kadının “döl getiren” cinsten olması şarttır; kısır kadın “hayırlı olmayan” kadındır, bu nedenle makbul sayılmamalıdır ve çocuk yapmayan kadına yanaşılmamalıdır. Nitekim Gazali’nin naklettiği ve Beyha- kfnin ve İbn Hibban’ın rivayetlerine dayalı hadis şöyledir:”Kadınlarınızın hayırlısı çocuk getiren sevimli kadınlardır... Sevimli ve döl getiren kadınlarla evlenin... Kısırlığı bilinen kadına yanaşmayın
“...Peygamber, nikahlanmayı dilediği takdirde -müminlerden ayrı ve sırf sana mahsus olmak üzere- kendisinin mehrini peygambere hibe eden mümin kadını almanı helal kılmışızdır” (33 Ahzab 50). Görülüyor ki Muhammed’in söylemesine göre Tanrı, inanan kullarından ayrı, farklı ve sadece Muhammed’e özgü bir imtiyaz öngörmüş ve sevgili peygamberine, hiç mehir vermeden kadın alma olanağını sağlamıştır. Sanki Muhammed mehr veremeyecek durumda imiş, ya da sanki savaşlarda aldığı (ve hem de Tanrı’nın payını kendisine ayırdığı) sınırsız haraç ve ganimetler az geliyormuş da mali bakımdan onu korumak gerekiyormuş gibi.
Fatıma’yı Ali ile evlendirirken nasıl onun dilek ve düşüncesine aldırış etmedi ise, halası ‘nın kızı olan Zeynep’i, Zeyd ile evlendirirken de o şekilde hareket etmiştir. Söylendiğine göre Zeynep’e, Zeyd ile evlenmesini söylediğinde Zeynep düşünüp karar vermek için kendisinden mühlet istemiş ve fakat Muhammed bu isteği geri çevirmiştir. Çevirirken de güya Tanrı’nın kendisine: “Allah ve Peygamberi bir şeyle hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık başka yolu seçmek yaraşmaz...” (33 Ahzab 36) şeklinde vahy gönderdiğini söylemiştir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.