Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şeriat Yolunda Şehadet Yarışı

Mustafa Çelik

Şeriat Yolunda Şehadet Yarışı Sözleri ve Alıntıları

Şeriat Yolunda Şehadet Yarışı sözleri ve alıntılarını, Şeriat Yolunda Şehadet Yarışı kitap alıntılarını, Şeriat Yolunda Şehadet Yarışı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanca Yaşamak ve Ölmek; Part/4
Evet, beşeri sistemlerin uğrunda ölenler, Şehit olamazlar! İster bunlara bin defa "Şehit" denilsin yine şehit olamazlar! Çünkü Allah (cc) nizamının gayrı için savaşanlar, hiç bir zaman şehit sayılmazlar. Şunu unutmayalım ki Şehitlik Allah azze ve Celle nin Yolunda savaşıp, ölen müminlere Allahu Teala'nın verdiği bir rütbedir. Allah (CC) Yolunda savaşmayanların bu rütbeye sahip çıkmaya hakları yoktur!
Müslümanca yaşamak ve ölmek. Part/1
Allahu Teala, ezeli ve ebedi hayat programımız Kur'an'ı Kerim de şöyle buyuruyor: " Ey iman edenler! Gerçek takvaya yaraşır şekilde Allah'tan korkup sakının ve her halde Müslüman olarak can verin." Evet Müslümanca yaşayanlar ve yaşamaya çalışanlar, Müslümanca ölmeyi de bilmelidirler. Müslümanca yaşamak ne kadar önemliyse, Müslümanca ölmek de o kadar önemlidir. O hâlde neyin uğrunda savaşır ve ölür şimdi bu sorumuzun cevabını İslâm kaynaklarında bulmaya çalışalım.
Reklam
Müslümanca Yaşamak ve Ölmek; Part/3
Günümüz çağdaş firavunları, Kur'an'ı Kerim de bahsedilen firavun kadar cesur ve mert olmadıkları için Müslümanlara ait olan Şehitlik mertebesini kendi ölülerine veriyorlar. Şayet günümüzün firavunları Kur'an'ı Kerim de bahse edilen firavun kadar cesur ve mert olsalardı, Müslümanlara ait olan Şehitlik rütbesini istismar edip, kullanmazlardı. Yani günümüz kâfirleri İslâm-ı red ettikleri hâlde pratik kendilerine İslam'ın bir takım terim ve kavramlarla ifade etmekten kurtaramamışlardır. Bu da beşeri sistemlerin peşine giden kâfirlerin, korkaklık ve alacaklarından ileri gelmektedir.
Müslümanca Yaşamak ve Ölmek, Part/2
Bilindiği gibi, Günümüz de kimi insanlar ırk için, kimi insanlar insan uydurduğu kanunlar için ve kimi insanlar da heva ve şehvetleri için savaşıp ölüyorlar. Tabi ki bu savaşıp ölenler İslâm coğrafyasında olmaları hasebiyle; "Biz Müslümanız!" diyorlar. Bunlar öldüklerinde şehit olarak telâkki ediliyorlar. Evvela şunu belirtelim ki şehitlik İslâm da bir rütbedir. Şehitlik rütbesini İslam'ın dışındaki rejimlerle hiçbir alakası yoktur! Bugün hangi beşeri sistemin yasasına müracaat ederseniz, ediniz anayasalarında; "Şehit" diye bir ünvan veya rütbeye rastlamanız mümkün değildir. O hâlde beşeri kanun ve sistemlerin bekası için savaşıp ölenler anayasalarında yer almayan, tamamen düşmanlarının malı olan Şehitlik rütbesine neden sahip çıkıyorlar? Neden böyle bir rütbe ile anılmayı kabul ediyorlar? Bunun iki sebebi vardır, şöyle ki: Ehl-i Küfür hilekar yobazdır, dalkavuktur ve istismarcıdır. Müslümanların indinde şehitliğin çok yüce bir mertebe olduğunu hesaba katarak, Müslümanların sevgi ve muhabbetlerine nail olabilmek için şehitlik rütbesini kabul eder, kendi ölülerine şehitlik ünvanıyla anar. Yani Kâfirler, Müminleri aldatmak için şehitlik rütbesini kullanırlar!
Ve ölüm!
Şu bir hakikattir ki: Yeryüzünde kendi inancı uğrunda ölümü göze alan kişiden daha güçlü bir silah yoktur! Müslümanlar olarak inancımızın zaferini er geç kutlarız, yeter ki inancımız uğrunda hayatımızı ortaya koyabilelim.
"Korku fıtridir ama fıtri olan en temel korku Allah'ın azabına düçâr olma, O'nun rahmetinden mahrum kalma korkusudur. İşte diğer bütün korkular bu korkunun içinde erimelidir."
Reklam
"Mektebinde şehadet dersi olan bir ümmetin lügatında esaret olmaz."
"İslâm ümmeti, bir şehadet ümmetidir. İstilâ altındaki İslâm topraklarında şehitler, İslâm ümmetinin keffaretleridir. Şehadet ruhu, ümmetin kurtuluş şifrelerindendir. Şeriatullah yolunda şehadet şuurunu kuşanmayan bir ümmetin kurtuluşu olmaz."
"Cesur insan; korkmayan değil korkularının üzerine gidebilen insandır. Korkuları nedeniyle doğru bildiği yoldan korkularına rağmen davasından dönmeyen, kutsal değerlerine sahip çıkan insandır."