Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sesin Rengi: Söyleşiler

Roland Barthes

En Beğenilen Sesin Rengi: Söyleşiler Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sesin Rengi: Söyleşiler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sesin Rengi: Söyleşiler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bugün aşkın maruz kaldığı bu "küçümseme" nedir? artık "werther kostümünde" karşılaşmadığımız bu "küçümsenen" aşık kimdir?
"Her şey dildir, daha doğrusu dil her yerdedir. Tüm gerçeği kateder; dilsiz bir gerçek yoktur."
Reklam
Proust, dünyanın okunmasına dair eksiksiz bir sistemdir. Böyle bir sistemi, baştan çıkardığı için bile olsa, birazcık kabul etmek gündelik yaşamımızda Proust'a gönderme yapmayan hiçbir olay, karşılaşma, özellik, durum olmadığı anlamına gelir: Proust benim belleğim, kültürüm, dilim olabilir; her an Proust'u hatırlayabilirim, tıpkı anlatıcının büyükannesinin Madam de Sévigné ile yaptığı gibi.
Oysa siz de iyi biliyorsunuz ki özel bir ada dokunmak çok ciddi bir şeydir: Mülke saldırmaktır (rahatsız etmez bu beni) ama ayrıca şahsın bütünlüğüne de bir saldırıdır - ki buna karşı hassas olmayacak kimse yoktur, özellikle de daha yeni iğdiş etme hakkında bir öykü okumuşsak!
Sesin Rengi (Söyleşiler) Roland Barthes
Öncelikle faşizm birçok şeyi içerdiği için; fikirleri netleştirmek gerekirse, sadece söylemeyi engelleyen değil, özellikle söylemeye zorlayan her rejimin benim gözümde faşist olduğunu belirteyim.
Ve imge her zaman başkalarına aittir. Protestan bir “havam” olup olmadığını söylemek başkalarına düşer.
Reklam
Eleştiri zorunlu olarak daha geniş bir ideolojinin parazitidir. Bana gelince, kaçınılmaz olarak üzerine kurulu olduğu ideolojiyi beyan eden her türlü eleştiriyi tanımaya hazırım; ama, yine bu nedenle, bu açıksözlülüğü göstermeyen her eleştiriye itiraz etmekle yükümlü hissediyorum kendimi.
“Şehvetle olmasa da en azından “oburca” okumak için, her türlü eleştirel sorumluluğun dışında okumak gerekiyor; bir kitap çağdaş olduğunda okur olarak sorumluyum, zira boğuşmakta olduğum biçim veya ideoloji sorunlarını sürükler beni; sizin düşündüğünüz haliyle özgür, mutlu, doyumsuz okumanın hazzı daima geçmişe yönelik bir hazdır.”
Yüksek melankoli :
. Dil bir deridir, dilimi diğerine sürtüyorum. Sanki parmaklarım yerine sözcüklerim ya da sözlerimin ucunda parmaklarım varmış gibi. Dilim arzuyla titriyor. ...
Reklam
Sinemanın net anlamlar verme konusunda sorunlu olduğunu ve mevcut durumda bunu yapmaması gerektiğini düşünüyorum. En iyi filmler (bana göre) anlama en iyi şekilde askıya alanlardır. Büyük bir teknik ve eksiksiz bir entelektüel sadakat gerektirmesi nedeniyle, anlamı askıya almak oldukça zor bir işlemdir. Zira tüm parazit anlamlardan kurtulmak demektir ve bu da son derece güçtür.
Anlam Yoğunluğu :
. Hiçbir yazı bu bedensel şiddet olmadan bir pasaj açmaz. O benim bedenim, bu benim bedenim. Her şiir, "Bu benim bedenim" der ve gerisi Onu iç, ye, beni hatırla. Her şiirde bir "Son Akşam Yemeği" vardır ve şöyle der : Bu benim bedenim, burada ve şimdi. Ve sonrasını biliyorsun, tutkular, çarmıha germeler, idamlar. Başkaları da diriliş derdi. ...
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.