Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu

Jean Baudrillard
Kitleler " toplumsalın aynası mıdırlar?" Hayır, kitleler toplumsala ait olmadıkları gibi, toplumsalı yansıtabilmekten âcizdirler -kitlelerin üstüne çarparak kırılan şey ise toplumsal adlı bu aynadır.
Kitle: Toplumsalın içinde kaybolduğu kara bir deliktir.
Sayfa 13 - Doğu Batı Yayınları
Reklam
Oysa bizi ölüm yönetmektedir.
Sayfa 66 - DoğuBatı, 9.Basım Haziran 2021, çev: Oğuz AdanırKitabı okudu
Reklam
Kitleler her zaman için bir Tanrı düşüncesi yerine bir Tanrı imgesini yeğlemişlerdir. Çünkü Tanrı düşüncesi hiçbir zaman için resmi bir din kurumu olan Kilisenin dışına çıkmamıştır. Bunu ne günah, ne de bireysel kurtuluş umudu gerçekleştirebilmiştir. Tanrıdan kitlelere şehit ve aziz masalları, kıyamet günü ve ölüm dansı hikayesi, büyücülük, kiliselerdeki gösteri ve törenlerden başka bir şey kalmamıştır.
Hiçbir şeyin karşılığı olmayan para, evrensel tutkunun nesnesi haline gelmektedir. Ticari mal adlı hiyeroglif para denilen bütünsel fetişizme dönüşmüştür.
Reklam
Italo Svevo: Nedenler aramak inanılmaz bir yanılgı; şeylerle olayların olmaları gerektiği gibi görünmelerini engelleyen güçlü bir boş inançtır demektedir.
Halkın gözünde seçimler çoktandır bir televizyon oyununa dönüşmüştür. Politikaya yataklık eden televizyon oyunları sonunda politika sahnesini ve oyunlarını tiyatrolaştırarak intikam almaktadır. Halk seyircidir.
Anlam, artık toplumlarımızı sürükleyip götüren ideal çizgi olmaktan çıkmıştır. Anlamdan kaçabilen artıklar da elbet bir gün özümseneceklerdir.
Gerçekleştiği an ortadan kaybolmaya başlayan bir gerçeklik evreni içinde yaşıyoruz..
Resim