Bu ülkede mevsimler yok, tek bir mevsim içindeyiz, sıcak, tekdüze bir mevsim, uzun sıcak kuşağındayız dünyanın, bahar diye bir şey yok, baharın dönmesi diye bir şey yok.
İster aile topluluğu olsun, ister başka türlüsü, her topluluk tiksinti vericidir; bizim için alçaltıcıdır. Yaşamı yaşamak zorunda olmanın temel utancı içinde bir aradayız. İşte burada ortak öykümüzün, üçümüzün de bu iyi niyetli kadının, toplumun öldürdüğü annemizin çocukları olmamızın öyküsünün en derin noktasındayız. Annemize umutsuzluktan başka hiçbir şey bırakmamış olan toplumun tarafındayız. Öylesine güven dolu, öylesine sevecen olan an nemize yapılanlar yüzünden yaşamdan nefret ediyoruz, birbirimizden nefret ediyoruz.