Tutarsızlığa düştüyseniz, durumunuzu degerlendirip, davranışınızı değiştirmeye ihtiyacınız var demektir. Kendinize şunu sorun, bir an için kızgın olup hemen ardından sevimli olabiliyor muyum? Ruh halim ve kararlarım aniden değişiyor mu?
Nazik olmak için gülümseme beklemeyin... Sevmek için sevilmeyi beklemeyin...
Bir arkadaşın değerini anlamak için yalnız kalmayı beklemeyin...
Çalışmaya başlamak için en iyisini beklemeyin... Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin... Öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin... Duaya inanmak için acıları beklemeyin...
Yardım edebilmek için zamanınızın olmasını beklemeyin...
Ve barışmak için küsmeyi beklemeyin...
Gandhi'ye gelen bir kadın kızının tatlı yeməyi çok sevdiğini ve ona kızı için öğüt istemeye geldiğini söyler. Gandhi sessiz kalır. Kadın nerede hata yaptığını düşünerek gider. Daha sonra bir gün Gandhi'yle karşılaştığında cesaretini toplayıp ona;
"Sana öğüt istemeye geldiğimde neden sessiz kaldın?"der.
Gandhi de gülümseyip
"Hiç bir yanlışın yoktu. Sustum, çünkü ben de zaman zaman tatlı yemeyi severim. Tatlı yemekten henüz kendim vazgeçmemişken kızına bunu nasıl öğütlerim?"der.
Bütün olumlu nitelikleri ''iyi komşu çocukları''nda gören; buna karşılık bütün olumsuz özellikleri kendi çocuğuna yükleyen bir anne ya da baba ne kadar büyük bir haksızlık yaptığının ve ne büyük bir yıkıma sebep olduğunun farkında mı?
Bütün insanların alnında ''lütfen bana önemli ve özel olduğumu hissettir'' yazıyor. Çocuklarımızın alnındaki bu yazı daha da büyük, iri puntolu ve kalın.