En sonunda karısını sizin için terk ettiğinde… ve siz de bu adamı artık istemediğinizi farkettiğinizde olanları anlatan çılgın, sofistike ve keskin bir hikâye: SEVGİLİMİ sepetlemek İSTİYORUM
Bir kere bu roman adamı kapan bir kadın kahraman hakkında değil. Adamdan gına gelmesi ve bu süreç içerisinde de bizim kızın kendini bulması ile alakalı diyebiliriz.
Helen neredeyse 40 yaşında ve Matthew ile epey bir uzun zamandır ilişkisi var. Son derece güçlü, daha yaşlı, çekici, evli ve elbette bir zamanlar patronu olan biri Matthew. Fakat, unutulan randevular, yakalanma olasılığını minimuma indiren şehir dışı restoranlar, tutulmayan sözler, alelacele yapılan telefon görüşmeleriyle dolu geçen yılların düşkırıklığıyla dolan Helen, yettiyse yetti noktasına gelip Matthew'u sepetlemek ve hayatına devam etmeye niyetleniyor.
Bingo! Evet, evet bu tam da Matthew'un Helen için karısını terk etmeye karar verdiği günlere denk düşüyor. Helen'in kapısında belirip “Yaptım! Onu terk ettim. Seninim!” diyerek durumu anons ediyor ve eve yerleşiveriyor. İşte bu noktada genç kadın aslında bu adama ne kadar da tahammül edemediğini keşfediyor. Ama tabii bunca meseleden sonra kapıdışarı da edemiyor Matthew'u. Ne de olsa, bu eylemi gerçekleştirmesi için yıllar boyunca yalvarıp durmuş bulunuyor. Yapılabilecek en iyi şeyin, Matthew'un karısı Sophie'yi, kocasını geri alması için ikna etmek olduğuna karar veriyor.
Ve işler öyle bir sarpa sarıyor ki, sormayın.
