Sevginin Bilgeliği

Alain Finkielkraut
Totaliter bir çağda yaşıyoruz. İnsan, sınıfa, gruba, çevreye aidiyeti içinde değerlendiriliyor. Totaliter bakış açısı da, hümaniter bakış açısı da insanı tarihsel, kalıtımsal veya toplumsal koşulların belirlediği önemsiz bir varlık olarak görüyor. Birey yoktur; sorumluluk koşullara ya da Tanrı’ya aittir. Her şeyin mubah olması Tanrı’nın yokluğunun değil, varlığının sonucudur. İnsan sorumsuzlaştırılınca katliamlar, soykırım ve şiddet de meşru ve “anlaşılır” olur...Alain Finkielkraut Sevginin Bilgeliği’nde, yaşayan en önemli filozoflardan Emmanuel Lévinas’ın etik anlayışından yola çıkarak, insanı yeniden tekil ve sorumlu bir varlık olarak ele almanın imkânlarını araştırıyor. İnsanı bağımsız, sorumlu bir birey olarak değerlendiren Lévinas çağımızda insanın edimlerini sahiplenip sadece kendi adına konuşabilmesi için ihtiyaç duyulan şeyin din değil, kutsallığın yok edilmesi olduğunu söyler. Lévinas dünyanın ve insanın büyüsünü bozar; insanı koşulların ya da Tanrı’nın ürünü olmaktan çıkarır. İnsan özgürdür, ama yetmez; çünkü kimse yalnız değildir... İlk ve en temel deneyimi Başkası’yla, Başkası’nın yüzüyle karşı karşıya gelmek olan insan, ister istemez sorumluluk alan bir varlıktır. Yüz, karşısındakini sorumluluğa çağırır, ilişkiye mecbur eder. Etik ilişki bir ideal olmadan önce bir yazgıdır; tıpkı aşk gibi...“Devrimci görev”e ya da “tarihin anlamı”na çağrı yapan “büyük teoriler”de her insan ya sistemin kurbanı ya da destekçisi olarak konumlandırılır; kimse sorumlu olmayınca başka insana karşı sorumsuzluk da başlar. Yüz görülmez, yüze bakılmaz; başkasının söyledikleri önceden bilindiği varsayılan bir bağlam içine oturtulur, yargılanır. Sevginin Bilgeliği’nde Fransız Devrimi, Naziler, Milliyetçilik ve Kızıl Tugaylar bu totaliter bakışın örnekleri olarak sergilenir.Finkielkraut insanın yakınıyla, Başkası’yla olan karşılaşmasını, yüzün insana söylediklerini çetrefil felsefe terimleriyle değil, edebiyatın ve gündelik hayatın metaforlarıyla anlatıyor. İnsanın çocukluğundan yetişkinliğine, korkularından aşklarına kişisel deneyimlerini, Flaubert, Henry James ve özellikle Proust’un eserlerinden örnekleyerek yalın bir üslupla inceliyor. İnsan Hakları’ndan değil, Başkası’nın Hakları’ndan söz ediyor!Sevginin Bilgeliği, bildik felsefe ya da edebiyat kategorilerinin sınırlarına sığmayan, insanı düşünmeye kışkırtan bir kitap.
Yazar:
Alain Finkielkraut
Alain Finkielkraut
Çevirmen:
Ayşen Ekmekçi
Ayşen Ekmekçi
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 39 dk.Sayfa Sayısı: 129Basım Tarihi: Ekim 1995Yayınevi: Ayrıntı YayınlarıOrijinal Adı: La Sagesse de L’amour
ISBN: 9789755391083Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
129 syf.
9/10 puan verdi
·
18 günde okudu
İnsan Özgürdür ama Yetmez
Severek okudum çok düşündüğüm ve bol not aldığım bir kitap oldu yazara sonsuz teşekkür. Sevginin bağlı-bağımlı olduğu konular geniş bir sarmal model ile ele alınmış. Çok bildiğimiz az bildiğimiz yazarlar, fikir hocaları ve bilir kişiler (flaubert, proust, levinas, hegel, Henry James... ) tanık gösterilmiş. Tanık gösterilen yazarlar eserlerinde var olan karektere üzerinde sentez-antisentez çıkarımlarda bulunarak zengin bir anlatıma hizmet etmiş. Kimi zaman bir yüz ile erotizimi sorgularken kimi zamanda devrim ile bağlılığı yada kader ile aşkı ilişkikendirmeye çalışırsınız. Totiler bakış açısısdan yumuşak humanist bakış açısına; yönetimlerin ve kitlelerin dayatma olarak oluşturduğu koşullarda insanın önemsiz bir varlık olduğu bu varlığın aciziyet bağlarını "Ben" ve "Başka" sı üzerinden bellenmeye çalışılmaktadır. Bildik tranvatik olaylar ve kitleri imha eden savaşlarda sorumsuz ve sorumluktan doğan yaralar sonuçlarıda bir hayli irdelenmiş. Dünya yönetimindeki teoriler saptamalar insanları bunu kabul edip yada etmemesi sonuçu değiştirmeyek her bir birey sistemin kurbanı yada destekçisi olabir zaman zaman fanatikciside olabilir. Sevgi özgürleştirim mi? Sanırım herkes kendi fikrini biçeçek bu kitapla.
Sevginin Bilgeliği
Sevginin BilgeliğiAlain Finkielkraut · Ayrıntı Yayınları · 199547 okunma
Reklam
129 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Öncelikle esere başlama sebebim; felsefe kavramınının kelimelerle karşılığı olan "bilgelik sevgisi" nin "Sevginin Bilgeliği" olarak ters yüz edilmesini sanmam olduğunu belirtmeliyim. Fakat aslında eser Levinas temelli ahlak anlayışı temel alınarak insan üzerine Avrupa ve özelde Fransa'da ihtilal sonrası yaşanan belirli olaylar ve Nazi katliamı incelenerek insan üzerine yapılmış incelemelerden oluşmaktadır.
Sevginin Bilgeliği
Sevginin BilgeliğiAlain Finkielkraut · Ayrıntı Yayınları · 199547 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.