Şarkı söyleyebiliyor muydu? Güzel miydi? İyi bir dost muydu? Sevgi dolu bir anne olabilir miydi? Sadık bir eş? Bir kız kardeşim var mıydı; benden hoşlanır mıydı? Annem beni tanısaydı, sever miydi?
Sayfa 186 - Annesini hiç tanıyamayan insanlar var.ulan..!
“Bırak artık, Sethe. Kılıcı, kalkanı indir. İndir. İndir. İkisine de. ırmağın kıyısına bırak. Kılıcı da kalkanı da. Savaşı didikleyip durmaktan vazgeç. Bütün o karmaşayı ardında bırak. Kalıcı ve kalkanı da.
“Hey! Hey! Beni dinle. Bak, ne diyeceğim. Bir erkek, kahrolası bir balta değildir. Günün her kahrolası anında kesen, yontan, parçalayan, kahrolası bir balta. Etkilenir. Duygulanır. Bazı şeyleri kesip atamaz, çünkü içeridedir.”
Bu beyin neden hiçbir şeyi geri çevirmezdi? Hiçbir acıyı, pişmanlığı, bakılamayacak kadar çirkin, iğrenç resimleri bile? Açgözlü bir çocuk gibi, her şeyi kapıyordu.