Kahire Üçlemesi 2

Şevk Sarayı

Necib Mahfuz
Kahire Üçlemesinin ikinci kitabı Şevk Sarayında Ahmet Abdülcevat ve ailesinin hikâyesi devam ederken artık ikinci kuşağın, yani çocukların -Yasin, Kemal, Hatice ve Ayşe-yaşamı ağırlık kazanıyor. Yasin'in evinin bulunduğu Şevk Sarayı Sokağı'ndan adını alan bu ikinci kitabın arka planında 1920'lerin sonundaki Mısır ve Kahire de yerini koruyor. Kahire Üçlemesinin birinci kitabı Saray Gezisi üzerine yazılanlar: Necip Mahfuz Saray Gezisi'nde, her bir aile ferdinden etkileyici tiplemeler çıkarmayı bilmiş. Batı dünyasında ne ölçüde kavrandığını bilemiyorum, ancak bu ailenin, özellikle Ahmet Bey'in bizim toplumumuzda hâlâ bir karşılığı var. Din ve gelenekle modernleşme arasındaki gerilimin sürdüğü bir ülkede, elli yıllık gecikmesine rağmen Saray Gezisi hâlâ güncel.
Kitabın Konusu:
448 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1957
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Necib Mahfuz, Kahire üçlemesi serisinin bu ikinci kitabında, Ahmet Abdülcevat ve ailesini anlatmaya devam ediyor. Aradan yıllar geçmiş, aileye yeni üyeler katılmış. Aileden ve çevresindeki insanlardan maalesef ki gerek ölümler ve gerekse başka sebeplerden dolayı ayrılanlar olmuştur. Artık 1910 lu yıllar gerilerde kalmış, 1920 li yıllar yaşanmaktadır. Serinin bu ikinci kitabı olan Şevk Sarayının ilk üçte birlik bölümünde yazar, ailenin yıllar sonraki bu yeni şeklini özetledikten sonra, son üçte ikilik kısmında esas olaylara giriyor. Saray Gezisinde Ahmet Abdülcevat ön planda olarak tüm aile fertleri , geniş bir şekilde anlatılırken, Şevk Sarayında ağırlıklı olarak olaylar, Ahmet Abdülcevat, Yasin ve Kemal üzerinden kurgulanmaktadır. Diğer aile fertleri ve kişiler sadece gerektiği ölçüde anlatılmaktadır. Dönemin gelişen siyasi olaylarına ise daha nadir ve satır aralıklarında yer verilmektedir. Sonuç olarak, Şevk Sarayı da beğenerek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. Okunmasını da tavsiye ederim.
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
İlk kitap sonrası yenilenen ve genişleyen bir aile görüyoruz karşımızda. Ana karakterler yerini korurken, yeni üyeler eklendiğini ve yeni üyelerin üzerinde ilerlediğini gördüğümüz bir eser. Ancak dönem siyasi olayları yerine toplumsal olaylara yöneldiğini gördüğümüz bir eser diyebilirim. Hatta üç kadın var: Hatice, Ayşe ve birazdan tarif edeceğim ona bir insan ismi veremem. Sonra dava açılır bana maazallah başımıza iş almayalım durduk yere bana hakaret edildi diye. Hatice isimli kadın, muhafazakar, sessiz ve kapalı bir hayat yaşıyor. Ayşe ise tam tersi çağdaş denilen türde, yenilikçi bir yaşamı arzulayan ve bu yolda ilerleyen bir kadın. Son olarak ise en kibar tabirle beden işçisi kısmını oluşturan grubu temsil var. Farklı hayatlar anlatıma yerleştirilmiş diyebilirim bu konuda da. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
·
Puan vermedi
Kahire Üçlemesi’nin ikinci cildi de bitti Saray Yolu kadar sevmedim sanırım, çeviri etkisi olabilir. Çünkü ilk ciltten sonra dile alışmam, hikayeye girmem biraz zaman aldı, bazı sözcükler kulağımı
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
448 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
This is the first book and first review of the February .Before going into details of the content of the book, I would like to know and ask you whether you read any book/novel or a poem written by
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitapta da gene Ahmet Abdülcevat Bey ve ailesi, 1920'lerin sonunda İngiliz işgali altında ki Mısır'ın sosyal yaşamı, siyasal hayatı konu edilmekte. Bu defa ikinci kuşak olan Ahmet Bey'in çocukları ve onların yaşamı detaylı bir şekilde anlatılmış, lakin büyük oğlu Yasin ve küçük oğlu Kemal daha ağırlıklı. Yasin'in şehvete olan düşkünlüğü, bir türlü doyuramadığı  cinsel açlığı zaman zaman tiksinti verici boyutlara ulaşıyor kitapta. Küçük oğul Kemal ise arkadaşı Hüseyin'in kardeşi olan Ayda'ya aşık, İlahi bir varlıkmışçasına, tutkulu ve karşılıksız bir aşk Kemal'inki. Ona ; varoluşu, aşkı, hayatın anlamını, kendi varlığını, dini, inancı, Allah'ı sorgulatan Aşk!!!  Bunun yanı sıra Kemal'in üç arkadaşı ile dostluğu, sohbetleri ve eğitim hayatları anlatılmakta romanda. Ahmet Abdülcevat ise artık ellili yaşlarında ve hem bedeni hem de diğer  açılardan gücünü yitirdiğinin farkında. Kızlar Hatice ve Ayşe aynı ailenin gelinleri. O dönemin Kahiresin'de iki farklı kadın yaşamını gösteriyor bize. Aslında kitapta üç farklı kadın yaşamı anlatılıyor. Birincisi Hatice'nin ki gibi muhafazakar, yeniliklere kapalı bir hayat. İkincisi Ayşe'nin ki gibi değişime hevesli, kabuğunu kırıp açılmak isteyen, yenilikçi bir yaşam. Üçüncü yaşam ise erkeklerin gece alemlerine ve yataklarına eşlik eden, evde ki kadından daha fazla rağbet gören şarkıcı ve hayat kadınlarının ki. Benden bu kadar. Daha fazlası için kitabı okuyunuz derim. Sağlıcakla ve kitapla kalın
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Ortadoğu'nun Balzac'ı olarak tanınan ve 1988 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk Müslüman yazar olan Necip Mahfuz'un 1956 - 1957 yıllarında yazdığı Kahire Üçlemesi adlı eserinin 2. kitabıdır Şevk Sarayı. Yine Ahmet Abdülcevat ve ailesinin hikayesi kaldığı yerden devam ediyor ancak bu sefer ikinci kuşağın yani çocukların yaşamı öne çıkıyor. Tabii arka planda 1920'lerin sonuna gelmiş Mısır ve Kahire'nin de durumunu o masalsı ve eleştirel anlatımıyla gözler önüne seriyor Necib Mahfuz. Kitaplardan Alıntılar : Mutsuzluğunun, sık sık rüyalarını takip eden koyu gölgesinin farkına varıncaya dek ne kadar zaman geçtiğini bilemedi. (Şevk Sarayı) Kendi içinde güzellik, kalbin acıyla sarsılması ve ruhun coşup deliler gibi cennetin peşine düşmesidir. Eğer becerebilirseniz, bana bundan söz edin. (Şevk Sarayı) Siyah gözlerinin sakin, yumuşak bakışında muhteşem bir şafak söküyordu sanki. (Şevk Sarayı) Karanlık geceler boyunca göz pınarlarım kurudu. Bana bakıyor olman, beni nasıl da mutlu ediyor... ve ne kadar da perişan! Tıpkı güneş ışıklarıyla tomurcuklanan yaşam gibi, bakışlarınla hayat buluyor, diriliyorum. (Şevk Sarayı)
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
Kahire Üçlemesi 2. Kitap
448 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Nobel ödüllü
Necib Mahfuz
Necib Mahfuz
un
Saray Gezisi
Saray Gezisi
kitabının devamı
Şevk Sarayı
Şevk Sarayı
. (Kahire Üçlemesi'nin üçüncü kitabı da
Şeker Sokağı
Şeker Sokağı
) Kitaplar isimlerini roman içinde geçen sokaklardan alıyor. Ahmet Abdülcevat ve ailesinin hikâyesi devam ediyor. Çocuklar büyüdü, büyükler yaşlandı artık. Bu kitap özellikle Ahmet bey ve iki oğlu Yasin ve Kemal'e odaklanıyor. Üç karakterin hayatında büyük değişiklikler ve olaylar olurken en büyük içsel yolculuğu evin en küçük çocuğu Kemal yaşıyor. Büyüyen, genç bir erkek olan Kemal hayatındaki her şeyi sorguluyor. Tamamen başka bir insana doğru evriliyor. Yasin ise can çıkar huy çıkmaz tabiriyle maceralarına devam ediyor. İlk kitabı çok sevmiştim. Bu kitabı daha çok sevdim. Birinci kitaptan farklı olarak bu kitap çok daha derin ve edebi yönden daha üst düzey. Karakterlerin içsel yönlerine daha çok ve daha ustaca odaklanıyor. Özellikle Kemal'in aşık olması çok güzel yansıtılmış. Öyle bir sevgiyi değil o kız hiçbir insan hak etmez. Karakterlerin yanında ülkenin o dönemki siyasi hayatını da çok kez konuşuyor, tartışıyor karakterler. İlk kitapta İngiliz mandası altındaki Mısır, bu kitapta mandacılıktan kurtulmuş ve ülkede siyasi düzen kurma çabaları süregeliyor.
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kahire Üçlemesi’nin ikinci kitabı Şevk Sarayı’nda, Ahmet Abdülcevat’ın en büyük ve en küçük çocuğu etrafında şekilleniyor kurgu daha çok. İlk kitabın bitiminin beş yıl sonrasından, 1924’ten başlıyor 1927’ye kadar olan dönemi anlatıyor Necip Mahfuz: Milliyetçilerle İngiliz taraftarları, kıyafetlerden sosyal ilişkilere kadar yaşam biçiminde yüzünü Avrupa’ya dönenlerle İslami hayat tarzını sürdürme yanlıları gibi toplumun farklı görüşlere ayrılan gruplarını ve bunların arasındaki çatışmayı okuyoruz. Bir yandan da ailenin en küçük oğlu Kemal’in ilgi alanlarını keşfetmesi, inanç ve fikirlerini sorgulaması, içinde yaşadığı toplumla ve babasıyla çatışması ve ilk aşk tecrübesiyle dönemin toplumunda çok güzel bir büyüme hikayesi var bu kitapta. Kemal’in okumaya, kitaplara ve felsefeye ilgisi Necip Mahfuz kendi gençliğini mi anlatıyor acaba, diye şüpheye düşürdü beni ve nitekim araştırdığımda böyle olduğunu okudum. Oldukça samimi olan bu kısımları ayrıca sevdim. Oldukça akıcı ve Mısır’ın siyasi tarihiyle ilgili araştırma yapmaya da sevk eden, çok güzel bir dönem serisi. İlk iki kitabı art arda okudum (bunda ilk kitabın çok vurucu bitmesinin de payı var) ve çok sevdim. Üçüncü kitabı da bekletmeden okuyacağım.
Şevk Sarayı
Şevk SarayıNecib Mahfuz · Hitkitap Yayıncılık · 2016200 okunma

Yazar Hakkında

Necib Mahfuz
Necib MahfuzYazar · 48 kitap
Bu metin Arapça dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Necib Mahfuz, (Arapça: نجيب محفوظ) 1988 Nobel Edebiyat Öülü sahibi Mısırlı yazardır (11 Aralık 1911 - 30 Ağustos 2006). Nobel ödülü kazanan ilk müslüman ve tek Arap yazardır. "Ortadoğu'nun Balzac'ı" olarak tanınır. Hayatı Mahfuz, Kahire'nin Cemaliye bölgesinde 6 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Bir tüccarın oğlu olan Mahfuz, adını kendisini doğurtan Profesör Necib Paşa Mahfuz'dan aldı. 70 yıllık kariyeri boyunca 34 roman, 350 küsur kısa hikaye yayımladı. Kitaplarının çoğunda, hayatının tamamını geçirdiği ve Nobel ödülünü almak için bile ayrılmadığı Kahire'nin tarihi mahallelerindeki yaşamı; modern ve geleneksel yaşam arasında denge kurmaya çalışan sıradan insanları anlattı; pek çok kitabı Arap filmlerine konu oldu. Edebiyata olan ilgisi, 1920'lerde Mustafa Lutfi el-Manfuluti'nin makale ve şiirlerini okumasıyla başlanıştı. Abbas Mahmud el-Akkad, Taha Hüseyin, İbrahim el-Mazini, M. Hüseyin Heykel, ilk dönemde kendilerinden en çok etkilendiği yazarlar arasındadır. Yazı hayatına, 1928'de Selame Musa'nın çıkardığı el-Mecelle el-Cedide dergisinde yayımladığı değini yazıları ve öykülerle başladı. Kahire Üniversitesi'nde felsefe öğrenimi gören Mahfuz'un ilk romanı Abes el-Akdar 1939'da yayımlandı. 1957'de yazdığı Kahire Üçlemesi ile Arap edebiyatının tanınmış bir ismi oldu. Bu üçlemede Kahire'de yaşayan bir ailenin üç kuşağının 1. Dünya Savaşı ve 1952'deki Nasır darbesine kadar olan dönemde yaşadıklarını ve Mısır toplumunun değişimini anlattı. Değişik kurumlarda çalışan Mahfuz, en son Kültür Bakanlığında müsteşar olarak görev yaptı. 1971'de söz konusu görevinden emekli olmasından sonra, el-Ahram gazetesinde yazar olarak çalışmıştır. Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'a İsrail ile yaptığı barış antlaşmasında verdiği açık destekten ötürü birçok Arap ülkesinde kitapları yasaklandı. 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan sonra bu yasaklar kalktı. 1989 yılında Mısırlı köktendinci Ömer Abdülrahman tarafından hakkında ölüm fetvası çıkartılan Mahfuz, 1994 yılında Kahire'deki evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıdan yaralı kurtulan Mahfuz, sağ kolundaki sinirler zedelendiği için yazmakta büyük güçlük çekmeye başladıysa da ilerleyen yaşına rağmen edebiyattan kopmadı ve kısa hikayeler yazmaya devam etti. 2006 Temmuz'unda düşerek kafasından yaralandı. 30 Ağustos 2006 günü Kahire'de 95 yaşında vefat etti. Mahfuz, ülser, böbrek ve kalp rahatsızlıklarından mustaripti. 31 Ağustos 2006 günü Kahire'de devlet töreniyle uğurlandı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.