Mesele hakikatin zalim olması değil, cehaletten kurtulmanın doğum kadar acı verici olması.Nefessiz kalana dek koş hakikatin peşinde.Kendini yeniden yaratmanın acısını kabullen
Gözləri açık yaşayacağına ant içmişken, mutluluğu ışık pahasına satın alabilir miydi? Kaygılı, ama canlı bir yaşamı, uyuşuk ve rahat bir yaşama tercih ederdi.O uykuya değil, uykusuzluğu seçmişti.
Yalnızken, diye düşündü, bir daha asla geri gelmeyecek olan bir şeyin eksikliğini duyarız. Tıpkı kapıdaki küçük camdan içeri sızan cansız ışık gibi, solgun bir anı olarak geçmişten çıkıp gelir.
Mutluluk peşinde olan sizler...bilin ki, ben mutlulukla sıradan bir söz, yabancı dilde söylenmiş bir tümce, sessizlik, hatta yokluk vasıtasıyla tanıştım!
Ölümün korku uyandıran en menfur şey olmadığı gibi, yaşamın arzulanacak en muhteşem şey olmadığını öğretti bana. Yaşamın, bazı yönleriyle ölümden çok daha kaba ve itici; bazı yönleriyle de ölümsüzlüğü istetecek kadar yumuşak ve kucaklayıcı olduğunu öğrendim.