Fromm normal sandığımız pek çok durumun aslında ne kadar sağlıksız sevme şekillerinden oluştuğu gerçeğini önümüze sermekte. Anne/baba/kardeş/karşı cins/tanrı/kendini sevme gibi neredeyse tüm sevgi çeşitlerini irdelemiş.
Sevgi üretkenlik üzerine kurulu, yani sizin verdikleriniz karşınızdakini de verici yaptığında bu zincirleme reaksiyon süreklilik göstererek birbirini mutlu kılıyor.Fakat bunun için bir sevgi yetisi gerekiyormuş.Bu yetiyi etkileyen binbir faktörü çok güzel anlatmış ama işin özü aslında iki şeye bağlı; biri kendini sevme(narsizm şeklinde değil,kendinden memnun olma) çünkü kendiyle derdi olan başkasını sevemez diyor. Diğeri de şu meşhur “sevgi emektir”deki emeği harcayabilmek için gerekli sabır,sebat,alçakgönüllük vb. özelliklere sahip olmak.İçten gelen bir disiplin istediği için disipline yatkınlık da önemli ve sanat demesinin sebebi bu.Bencillerin kendilerini sevdiğini sanırdım meğer kendilerini sevmediklerinden öylelermiş
“Otomatlar sevemez” diyerek kapitalizmin yarattığı çarpıklıklara da değiniyor.Zaten kapitalizmin sunduğu paket programa uymayanlar garipsenip onlara nasıl davranılacağı bilinmiyor.Bu arada kitaba göre sağlıklı aile kurmak için How I Met Your Mother dizisindeki Ted ‘in yolu doğru yolGerçek şu ki bütün yanılsamalı sevgi türleri dünyadaki tüm çarpıklıkların,kötülüklerin ve mutsuzluğun sebebi.
Tüm bunlar çok ütopik mi geldi? Fakat Fromm diyor ki insan kendisinden ötürü varlığını bildiği şeye inanır,inanmaması kendine güvenmemesi demektir. Bir de ekliyor: “Hiç gerçek sevgiyi görmemiş biri yanılsama içinde olduğunu nasıl anlasın?”