Eser Nazım Hikmet tarafından destan formunda kaleme alınmistır.
Eserin başlangıcında Nazım, yararlandığı kaynaklar ve yazarlarını masalsı bir havada aktarır okurlarına... Darülfunun ilâhiyat fakültesi tarihi kelâm müderrisi mehemmed şerefeddin efendinin 1925-1341 senesinde, evkafı islâmiye matbaasında basılan «simavne kadısı oğlu bedreddin» isimli risalesininden alıntılarla başlar destana...
"bu ilâhiyat fakültesi müderrisinin sülüs yazısından, kamış kaleminden, dividinden ve rıhından bedreddinimi kurtarmak lâzım" diye düşünür ve cezaevindeki koğuşunda gördüğü bir rüya ile şeyh bedrettin'in varidat'ı yazdığı zamana, ankara savaşının hemen sonrasına gider...
destan bittikten sonra yine düzyazı ile kaleme alınmış, ahmedin hikâyesi başlıklı bir bölüm vardır ki bu bölümde de hükümlülerden birinin bedrettin'in tarikatından olan bir köyde dinlediği bir hikaye anlatılır.
iki düz yazının arasında yer alan destanın belki bir parçası sayılmaması gereken; ancak şair tarafından baskı aşamasındayken eklenen bir zeylkısmı daha vardır. tek formalık bu ek, destanda ele alınan, işlenen konunun bir milli gurur meselesi olup olmadığı tartışmasını içerir ve muhtemelen şaire yöneltilecek "marksist dünya görüşüne sahip bir kişinin milli gurur öğeleri içeren bir eser kaleme alamayacağı" yolundaki tutucu eleştiriyi göğüslemek için kaleme alınmıştır.