Kitabın adı Şeyler, kapağında birtakım eşyalar var ve ilk 5 sayfası sadece ve sadece bir evin içindeki eşyaların ayrıntılı betimlemelerini içeriyor; hâl böyle olunca "Eyvah" dedim, "Yıldızımız barışmayacak mı ne?", neyse ki öyle olmadı. Sevdim. Jérôme ve Sylvie adında 20li yaşlarında alt burjuvaya mensup diyebileceğimiz çiftin hayatının 5-10 yılına tanık oluyoruz; arkadaşlarıyla olan bazen samimi bazen yorgun ilişkiyi, düzenli işin konforu ile düzensiz işin özgürlüğü arasındaki bocalayışlarını, deneyip yanılmalarını, başarılarını, kaybedişlerini, gerçekçi olmayan zenginlik hayallerini, gitmelerini, gidemeyişlerini, gidip de dönmelerini, "eşyaya" olan bağlılıklarını, şehirlere, caddelere, ülkelere, sinemaya, müziğe dair düşüncelerini okuyoruz. "60'lı yılların romanı" denmiş ama bence çok rahat günümüzün de romanı denilebilir. Bu arada; Perec'in üslûbunu da ilginç buldum, farklılığını tam olarak tanımlayamıyorum fakat gerçekten farklıydı, özgündü. Anlatıma alışmak için 10 sayfa kadar sabrettikten sonra zevkle okunacak, gayet nitelikli bir roman.